AB gündemini 2019'da Brexit ve seçimler belirleyecek
Avrupa Birliği (AB) gündeminde 2019'da İngilterenin birlikten ayrılışı (Brexit) ve Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri üst sıralarda yer alacak.
BRÜKSEL Yusuf Hatip (AA) Avrup'ada 400 milyon civarında seçmen 2326 Mayıs arasında AP seçimleri için sandık başına gidecek.
İngilterenin birlikten ayrılacak olması nedeniyle AP'deki koltuk sayısı 751'den 705'e düşürülecek.
Son AP seçimleri 2225 Mayıs 2014'te yapılmıştı. Seçimlerde üye ülkeler nüfuslarına göre APde temsil ediliyor. AP seçimleri 5 yılda bir yapılıyor.
APde en fazla oyu alan siyasi partinin adayının, mevcut AB Komisyonu Başkanı JeanClaude Junckerin yerini alması bekleniyor.
2014'te ilk kez Spitzenkandidat olarak adlandırılan süreçle parlamentoda en çok oyu alan siyasi partinin gösterdiği aday AB Komisyonu Başkanlığına seçilmişti.
AB Komisyonu ve Konseyi başkanlarının 2019 sonunda Junckerden ve AB Konseyi Başkanı Donald Tusktan görevi devralmaları bekleniyor.
İngilterenin AB'den ayrılması
İngiltere, üyelerin ABden ayrılma sürecini düzenleyen Lizbon Anlaşmasının 50. maddesine göre birlikten 29 Mart 2019'da ayrılmış olacak.
Bunun AB ile bir anlaşmaya varılarak mı yoksa herhangi bir anlaşma olmaksızın mı yapılacağı ise belirsizliğini koruyor.
Brexitin ertelenmesi, bu konuda yeniden bir referanduma gidilmesi ve hatta bütünüyle iptali gibi seçenekler de masada bulunuyor.
İngiltere ile AB kasımda, bir Brexit anlaşması metni ile tarafların Brexit sonrası ilişkilerine dair bir siyasi deklarasyon üzerinde anlaştı ancak her iki metnin de İngiliz parlamentosunda oylanması, milletvekillerinin muhalefeti nedeniyle ertelendi.
Anlaşmadaki, tedbir maddesi ülkede hiçbir kesimi memnun etmezken, Başbakan Theresa Mayin bu maddeye zaman tahdidi veya tek yanlı çekilme mekanizması ilave ettirme girişimleri de sonuçsuz kaldı.
May, son olarak anlaşmanın ocak ayının üçüncü haftasında parlamentoda oylanacağını duyurmuş olsa da muhalefet partilerinin ve Mayin azınlık hükümetine dışarıdan destek veren Kuzey İrlandanın aşırı sağ Demokratik Birlik Partisinin (DUP) anlaşmaya karşıt pozisyonu değişmedi.
Avrupa Merkez Bankasına yeni isim
Avro bölgesinin para politikalarını yöneten Avrupa Merkez Bankasının (ECB) yeni başkanı seçilecek.
Halen ECBnin başkanlık görevini yürüten Mario Draghi 8 yılın ardından koltuğunu kasımda yeni bir isme bırakacak.
Brüksel, İran ile yeni ticaret mekanizmasını açıklayabilir
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, 2018in Aralık ayı ortasında yaptığı açıklamada, yakın zamanda İrana ABD yaptırımlarını bertaraf edecek özel ticaret mekanizmasını kuracaklarını söyledi.
Ancak şu ana kadar AB henüz bu ticaret mekanizmasının faaliyete geçtiğini kamuoyuna duyurmadı. Bu nedenle söz konusu mekanizmanın 2019 başında açıklanması ve işletilmesi öngörülüyor.
AB, özel ödeme mekanizmasıyla kendi şirketlerini korumanın yanı sıra Tahran yönetimini yaptırımlardan koruyarak ABD'nin mayısta tek taraflı olarak çekildiği nükleer anlaşmada tutmaya çalışıyor.
Dönem başkanlığı Romanyaya geçti
Romanya, 6 ay sürecek AB Dönem Başkanlığını 1 Ocak'ta Avusturyadan devraldı.
Türkiye, Romanyanın dönem başkanlığını AB ile ilişkilerin geliştirilmesi açısından fırsat olarak görüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Romanya Başbakanı Viorica Dancilanın AB Dönem Başkanlığını üstlenmeden önce Türkiye ziyaretinden memnuniyet duyduğunu belirtmişti.
Erdoğan, 2019 yılının ilk yarısında Rumen Dönem Başkanlığı ve Avrupa Birliği ile yakın bir çalışma ilişkisini tesis edeceğiz. Sayın Başbakan ile bu konuda atılabilecek adımları gerek ikili gerekse heyetler arası görüşmede ele aldık. demişti.
AB Dönem Başkanlığı 1 Temmuz'dan itibaren Finlandiyaya geçecek.
AB'de Doğu Batı ayrışması
ABnin 2018'de başını ağrıtan Vişegrad ülkelerinin birlik değerlerine aykırı hareket ettiği tartışmaları 2019'da da devam edecek gibi gözüküyor.
APnin bu yıl Macaristan için, üye ülkelere uygulanabilecek en ciddi yaptırım olan 7. maddenin devreye sokulmasını öngören kararı kabul etmesi birlik içindeki çatlağı derinleştirdi.
Üye ülkenin, AB Konseyindeki oy hakkının elinden alınmasını öngören ve nükleer seçenek olarak adlandırılan 7. maddenin Polonyadan sonra Macaristan için devreye sokulması ihtimaline Budapeşte, şantajlara boyun eğmeyeceğiz yanıtını verdi.
Cezai yaptırım uygulanabilmesi için ilerleyen süreçte diğer tüm üye devletlerin onayı gerekiyor. Polonya ve Macaristanın AB Konseyindeki nihai oylamada birbirlerini desteklemesi öngörüldüğünden 7. maddenin işletilebilmesi uzak ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Avrupanın lider krizi
2018 yılında Avrupanın Almanya ve Fransa gibi lokomotiflerinin yaşadığı siyasi çalkantılar ve İngilterenin ABden ayrılacak olması 2019da Avrupanın lider krizi yaşayabileceği şeklinde yorumlanıyor.
Sadece Avrupa değil, dünya genelinde en güçlü kadın lider imajına sahip Angela Merkelin gücünü kaybetmeye başlamasını 2015te kapılarını göçmenlere açma kararına kadar geriye götürmek mümkün görünüyor.
Merkelin liderliğinde Hristiyan Demokrat Birlik Parti (CDU), Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ve Sosyal Demokrat Partisinden (SPD) oluşan koalisyonun oldukça kırılgan olduğu değerlendiriliyor.
Avrupada liderlik rolünü Almanya Başbakanı Merkelden devralma ihtimali en yüksek kişi Fransanın yaklaşık 1,5 yıllık Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron olmuştu.
Fransa genelinde akaryakıt zamları ve genel ekonomik koşulları protesto eden sarı yeleklilerin sokağa dökülmesi ve şiddet içeriği yoğunlaşan protestolar nedeniyle Macron görev süresi boyunca karşılaştığı en ciddi siyasi krizle başa çıkmaya çalışıyor.
Fransada bir sonraki genel seçimlerin 2022de yapılması öngörülüyor ancak Macronun açıklamalarını ve attığı adımları yetersiz bulan sarı yeleklilerin protestolarının daha fazla devam etmesi, ülkenin ciddi bir kriz ortamına sürüklenme ve Macronun cumhurbaşkanlığını ciddi riske atma ihtimalini artırıyor.