ABD Senatosu'ndan Trump'a ikinci Kaşıkçı mektubu
ABD'li senatörler Cumhuriyetçi Corker ile Demokrat Menendez, ABD Başkanı Trump'a, Kaşıkçı cinayeti hakkında Magnitsky Yasası'na atıf yapan yeni bir mektup gönderdi.
WASHINGTON (AA) ABDli senatörler Başkan Donald Trump'a yeni bir mektup göndererek, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden doğrudan Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın sorumlu olup olmadığının Magnitsky Yasası kapsamında açık bir şekilde ortaya konulmasını talep etti.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Bob Corker ile komitenin kıdemli üyesi Demokrat Bob Menendez, Trump'a yeni bir Kaşıkçı mektubu gönderdi.
Yeni mektupta doğrudan Prens Bin Selmana atıf
Komite tarafından 10 Ekimde gönderilen ilk mektuba atıf yapan senatörler, yeni mektupta doğrudan Prens Bin Selmanın Kaşıkçı cinayetinden sorumlu olup olmadığının Trump yönetimi tarafından ortaya konulmasını istedi.
Mektupta, Son gelişmeler ışığında Veliaht Prens Muhammed bin Selmanın, Bay Kaşıkçının öldürülmesinden sorumlu olup olmadığının spesifik bir şekilde kararınızda ortaya konulmasını talep ediyoruz. ifadesine yer verildi.
Ayrıca mektupta, 10 Ekimden itibaren 120 gün içinde Trump yönetiminin Senato Dış İlişkiler Komitesine konuyla ilgili kararını iletmesinin beklendiği vurgulandı.
Grahamden sert çıkış
Öte yandan Cumhuriyetçilerin önde gelen isimlerinden Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham, Twitter hesabından Kaşıkçı cinayeti konusunda açıklamalarda bulundu.
Graham, Obama yıllarından öğrendiğim bir şey, Ortadoğudaki sorunlara diğer açıdan baktığınızda bunun nadiren işe yaradığıdır. Benzer şekilde Cemal Kaşıkçının vahşice katledilmesine sıra geldiğinde de diğer yolu seçmek bizim ulusal güvenlik çıkarlarımıza uymamaktadır. yorumunu yaptı.
Doğrudan Veliaht Prensi hedef alan Graham, şunları kaydetti:
Tüm medeni normlara karşı gelen bu barbarca eylemden dolayı (Suudi) Kraliyet Ailesinin üyeleri de dahil Suudi Arabistana yönelik ciddi yaptırımlar gündeme geldiğinde inanıyorum ki (Kongrede) her iki partiden de güçlü destek olacaktır. Her ne kadar Suudi Arabistan stratejik bir ortağımız olsa da Veliaht Prensin davranışı birçok bakımdan aramızdaki ilişkiye saygısızlıktır ve bana göre (bu durum) kendisini zehirlemiştir. Uluslararası arenada kötü aktörler ve mükemmel olmayan durumlarla ilgilenmemiz gerektiğinin tamamen farkındayım ancak eğer ahlaki sesimizi kaybedersek en güçlü varlığımızı da kaybetmiş oluruz.
İlk mektup 10 Ekimde
Komitenin ilk mektubunda Kaşıkçı cinayetinden sorumlu tüm kişilerin ortaya çıkarılması talep edilmişti.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi, 10 Ekimde Trumpa gönderdiği mektupta, Suudi Arabistanın İstanbul Konsolosluğuna girdikten sonra kendisinden haber alınamayan Cemal Kaşıkçının akıbeti hakkında Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası kapsamında soruşturma açması talebinde bulunmuştu.
Mektupta Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Corker, komitenin kıdemli üyesi Bob Menendez, komite üyesi Güney Carolina Senatörü Cumhuriyetçi Linsdey Graham ile komiteye bağlı Dışişleri Tahsisatları Alt Komitesi Başkanı Vermont Senatörü Demokrat Patrick Leahyin imzaları yer almıştı.
Söz konusu mektupta, Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası kapsamında Sayın Kaşıkçıya ilişkin herhangi bir ihlalde rolü olan yabancı kişilere yönelik yaptırım uygulama konusunda karar vermenizi talep ediyoruz. ifadesi kullanılmıştı.
Küresel Magnitsky İnsan Hakları Sorumluluk Yasası
Magnitsky Yasası, Dış İlişkiler Komitesinden talep gelmesi durumunda ABD Başkanının ifade özgürlüğü hakkını kullanan bir kişiye yönelik yasa dışı infaz, işkence ve diğer ağır insan hakları ihlallerini soruşturma şartı getiriyor.
Yasaya göre ABD Başkanının, komitenin talebinden itibaren 120 gün içinde söz konusu taleple ilgili bulguları içeren rapor ve varsa insan hakları ihlallerine karışmış yabancı kişi veya kişilere yönelik yaptırım kararını açıklama zorunluluğu bulunuyor.
Hermitage Capital Management Fonu avukatlarından Sergey Magnitskynin, 2009 yılında Rusyada gözaltındayken hayatını kaybetmesinin ardından ABD ve Avrupa ülkeleri, Rusyanın gözaltı süresince gerekli önlemleri almadığını savunarak sorumlu bürokratların cezalandırılmasını istemişti.
Bu kapsamda 2012de ABDde kabul edilen Magnitsky Yasası, insan hakları ihlallerinde bulunduğu belirtilen Rus bürokratların ABDye girişinin engellenmesi de dahil bir dizi yaptırım getirmişti.
Kongrenin 2016da yaptığı düzenlemeyle söz konusu yasa, ABD yönetiminin dünyanın herhangi bir ülkesindeki insan hakları ihlalleri kapsamında ilgili kişi ve kurumlara yaptırım kararı alabilmesine imkan tanıyacak şekilde genişletilmişti.
Muhabir: Hakan Çopur