FETÖ firarisi İpek kararını Türkiye'nin temyize götürme hakkı var
İngiliz mahkemesinin FETÖ/PDY çatı davası firarilerinin iadesi talebini reddetmesinin ardından Türkiye’nin konuyu 14 gün içinde temyize götürme hakkı var.
LONDRA (AA) İngiltere’de mahkemenin aralarında eski Koza Holding yöneticisi Akın İpekin de yer aldığı FETÖ/PDY çatı davası firarilerinin iadesi talebini reddetmesinin ardından Türkiye’nin konuyu 14 gün içinde temyize götürme hakkı bulunuyor.
Londra’da Westminster İlk Derece Mahkemesi dün açıkladığı kararla FETÖ/PDY çatı davası”nın firari sanıklarından İpek, sözde Irak İmamı Talip Büyük ve Bankasya Yönetim Kurulu Üyesi Ali Çelik’in iadesini reddetti.
Mahkeme aynı gün verdiği bir diğer kararla aynı davanın firari sanığı eski Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil’in de iadesi talebini reddetti.
Türkiye’nin mahkemenin kararını temyize götürmek için 14 gün süresi bulunuyor. Bu süre zarfında pasaportlarına el konulan sanıklar hakkındaki denetimli serbestlik uygulamasına devam edilecek.
Süreç
İngiltere’de iade süreci Dışişleri Bakanının ön onayı ile başlıyor. Bakanın ön onayını alan dosyalar mahkemeye sevk ediliyor, mahkemenin iadenin esastan görüşülmesi için koşulların yerine getirildiğine kanaat getirmesiyle de yakalama emri çıkarılıyor.
Polis tarafında yakalanıp mahkeme önüne çıkarılan sanıklar duruşma tarihi belirlendikten sonra kefaletle denetimli olarak serbest bırakılıyor.
Mahkemenin iade kararı alması durumunda bunun Dışişleri Bakanının onayını yeniden alması gerekiyor. Onay çıkması halinde sanıkların 28 gün içinde iadesi gerçekleşiyor.
Mahkemenin iade talebini reddetmesi durumunda ise davacı ülke kararı 14 gün içinde temyize götürebiliyor. Üst mahkemenin temyiz başvurusunu kabul etmesi durumunda dava yeniden görülüyor.
Üst mahkeme temyiz başvurusunu kabul etmezse, bu karar da yine 14 gün içinde en üst mahkemeye taşınabiliyor.
İngiltere’de Dışişleri Bakanının iadeyle ilgili vereceği son karar da mahkemeye taşınabiliyor.
Karar
Sanıklar hakkındaki iade talebini reddeden mahkeme karar metninde, Bu mahkeme Türkiye ile İngiltere’nin uzun yıllardır önemli ve uyumlu bir ilişkisi olduğunu ve bu bağların korunmasının ve mümkünse güçlendirilmesinin temel önemini göz önünde bulunduruyor. Türkiye bir demokrasi ve Türk halkının dileklerine ve demokratik olarak seçilmiş yönetimlerine saygı gösterilmeli. ifadelerini yer alması dikkat çekti.
Kararda, sanıkların Türkiyede adil yargılanamayacakları yönündeki iddiaları ikna edici bulunmazken, iadeleri halinde hayatlarının tehlikeye gireceği yönündeki savunmaları da yeterli bulunmamıştı. Mahkeme ret kararını, iade talebini siyasi bulmasına dayandırdı.
Türkiye'den tepki
Türk Dışişleri Bakanlığı İngiliz mahkemesini kararına dün yapılan açıklamayla tepki göstermişti.
Kararın kabul edilemez olduğu ve bundan duyduğumuz derin hayal kırıklığı, görüşülen İngiliz makamlarına kuvvetli bir şekilde vurgulanmıştır. ifadesini kullanan Sözcü Hami Aksoy, Beklentimiz, 251 masum vatandaşımızın şehit olduğu ve binlercesinin de yaralandığı 15 Temmuz hain darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ’nün önde gelen mensupları arasında yer alan bu şahısların ülkemizde yargılanmalarını teminen bir an önce iade edilmeleridir. diye konuşmuştu.
Londra'da lüks yaşam
Firari İpek, 23 Mayıs'ta gözaltına alınıp mahkemeye çıkarılmıştı. 50 bin sterlinlik kefaletle serbest bırakılan İpekin pasaportuna el konulmuş ve denetimli serbestlik uygulanması kararı alınmıştı. İpekin dava süresince Londra dışında kalması yasaklanmıştı.
İpekin herhangi başka bir seyahat belgesine başvurmasını da yasaklayan mahkeme, firari FETÖ sanığının telefonunun da 7 gün 24 saat açık kalması koşulunu getirmişti.
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından bulunduğu İngilterenin başkenti Londradan dönmeme kararı aldığını açıklayan İpek, kentteki 3 ofisinde ve kendi soyadının plakasında yer aldığı lüks aracı ve şoförüyle rahat bir yaşam sürüyor.
Büyük, Çelik ve Yeşil
FETÖ’nün Samanyolu TV ve Bankasya gibi kurumlarında üst düzey yöneticilik ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulunan firari sanık Ali Çelik hakkında da İngiliz Dışişleri Bakanlığı 26 Eylül 2017’de iade talebine ön onay vermişti. 23 Ocak’ta yakalanıp mahkemeye çıkarılan Çelik hakkındaki iade davası İpek’inki ile birleştirilmişti.
FETÖ’nün Irak ve İngiltere yapılanmasında sorumlu düzeyde faaliyet gösteren Talip Büyük hakkında Dışişleri Bakanlığı ön onayı ise 2 Şubat 2017’de çıkmıştı. Bu yıl 12 Şubat’ta yakalanarak mahkemeye çıkarılan Büyük’ün dosyası da İpek ve Çelik’inki ile birleştirilmişti. FETÖ’nün Ortadoğu ve Irak imamlığını da yapan Büyük, örgütün Süleymaniye’deki okullarının hisselerinin yüzde 50’sinin bir İngiliz şirketine devredilmesine de aracılık etmişti.
Westminster İlk Derece Mahkemesi iadesini reddettiği Mustafa Yeşil ise FETÖ’nün İngiltere yapılanmasının kurucusu olarak biliniyor. FETÖ’nün ülkedeki en eski paravan eğitim kuruluşu Axis Eğitim Vakfı’nın kurucuları arasında yer alan Yeşil, örgütün muhtelif okul ve STK birimlerinde de kurucu olarak yer alıyor.
Ücretli tanık
Firari sanıkların eylül ayında yapılan duruşmalarında bir “gizli tanık” da dinlenmişti. “Tanık A” olarak adlandırılan kişinin, FETÖ’nün yargı yapılanması içinde yer alan ve 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından firar eden bir örgüt üyesi olduğu öğrenilmişti.
Mahkemede dinlenilen bir diğer savunma tanığı Prof. Jeffrey Jowell’in de FETÖ’ye bağlı bir vakfa para karşılığında Türkiye hakkında rapor yazdığı ortaya çıkmıştı.
Savcının, Jowell’e “Fetullah Gülen’in başında olduğu bir vakıf için para karşılığında çalıştığınız doğru mu?” sorusu üzerine, İngiliz profesör vakfın avukatlarının kendisinden talepte bulunması üzerine müşteri olarak kabul edip rapor yazdığını doğrulamıştı.
Savcının soruları üzerine Jowell, raporunda görüşlerine yer verdiği 4 tanıkla hiç görüşmediğini ve raporu Türkiye’ye gitmeden masa başında hazırladığını da kabul etmişti.
Jowell’in yanı sıra İngiliz Muhafazakar Parti milletvekili Edward Garnier’in de imzasını taşıyan rapor, 2016 yılında The Times tarafından gündeme getirilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında ağır ifadelerin yer aldığı rapor karşılığında Garnier’in 115 bin sterlin ücret aldığı ortaya çıkmıştı. Jowell’in aldığı ücret ise belirlenememişti.
Rapor, FETÖ’ye bağlı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfının siparişi üzerine kaleme alınmıştı.
Muhabir: Tayfun Salcı