'FETÖ sanıklarının birbirleriyle irtibatı kesilmeli'
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından yargılanmaya başlanan tutuklu sanıkların duruşmalar ve avukat görüşmelerinde örgüt içi haberleşme yapmaları dikkati çekiyor.
ANKARA (AA) ERTUĞRUL SUBAŞI/İSMET KARAKAŞ Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası yargılanmaya başlanan tutuklu sanıklar, gizlice haberleşme peşine düştü. FETÖ, tutuklu ve hükümlü örgüt üyelerine iletilen mesajlarla motivasyon sağlamaya çalışırken duruşmalarda da inkar taktiği uyguluyor.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından suçüstü yakalanan şüpheliler hakkında iddianameler hazırlanarak bağımsız mahkemelerce yargılamalara başlandı.
Örgüt üyesi tutuklu sanıklar, cezaevlerinde başka koğuşlardaki örgüt üyeleriyle haberleşmeyi mektup ve notlarla sağlama peşine düştü. Örgütün sözde üst düzey yöneticileri de ayrı tutuldukları hücrelerde kimseye ulaşamazken, yargılandıkları duruşma salonlarını haberleşme için fırsat bildi.
Notlarla, darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığının kanıtlanmaması adına sanıkların itirafçı olmaması yönünde "motivasyon" ve örgütsel bağın devamlılığı amaçlandı. Örgüt üyelerinin izlediği bu yöntem, cezaevi güvenliğini sağlayan güvenlik güçlerinin dikkati sayesinde sekteye uğratılsa da konunun takibi ve irtibatın engellenmesi büyük önem taşıyor.
Jandarma ve ceza infaz memurlarınca ele geçirilen söz konusu yazışmalar, FETÖ suçlamasıyla yargılanan sanıkların ortak inkar taktiğini de ortaya çıkardı.
Batmaz ve Biniş gibi sanıklar ayrı hücrelere konulduAnkara'daki Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde, darbenin Akıncı Üssü'ndeki sivil yöneticilerinden Kemal Batmaz, Harun Biniş gibi kişiler ayrı hücrelerde tutulurken, diğer sanıklar ise koğuşlara alındı.
Akıncı Üssü davası sanıklarından eski kursiyer Teğmen İsmail Küçükberber, 10 Kasım 2017'deki duruşmada, üstte yakalanan sivil imam Harun Biniş'e, "Size ne diyebilirim ki, bu yükü yüklendiniz, inşallah cennet ayaklarınızın altında olduğu gibi başınız üstte olacaktır. Hiç üzülmeyin, endişe etmeyin, inşallah Rabbim sizleri öyle yakın bir zamanda sevdiklerinize kavuşturacak ki hepimiz hayret edeceğiz" yazılı not verirken yakalandı.
Jandarma, sanık Küçükberber'in, yoklama kağıdını arka kısımda tek oturan Harun Biniş'e verdiği sırada, bu kağıtların arasında el yazısıyla "kişiye özel" yazılı not kağıdını tespit etmişti.
Özlü sözler olduğunu düşünmüşAnkara 17. Ağır Ceza Mahkemesince görülen Genelkurmay "çatı" davasının sanığı Savaş Kabaklı'nın, 20 Haziran 2018'deki duruşmanın ardından cezaevine götürülürken infaz koruma memurları tarafından kapıda yapılan üst aramasında, defterinin arasına saklanmış savunma içeriğiyle ilgisi olmayan bir not bulundu.
İfadesi alınan Kabaklı, duruşmaya çıkmadan önce Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki nezarethanede beklerken notu bankın üzerinde gördüğünü ve kimse sahiplenmediği için alıp defterinin arasına koyduğunu iddia etti.
Yazıların özlü sözler olduğunu düşündüğünü ve savunmasında kullanmak için yanına aldığını savunan Kabaklı, "Ben yazının devamını okumamıştım. Notta geçen 'İman, teslimiyet, rıza, sabır ve zafer! Vesselam' ifadelerini görseydim, almazdım." ifadelerini kullanmıştı.
Mektubu çıkaramamıştıAkıncı Üssü davasının 25 Ocak 2019'da görülen duruşmasında da sivil imam Kemal Batmaz'ın örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e hitaben yazdığı mektubu, jandarmanın dikkati sayesinde ele geçirilmişti.
Rapor gibi hazırlanan mektupta Batmaz, Gülen'in iade sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere Ankara'ya gelen ABD heyetinin huzurunda savcılar tarafından alınan ifadesine değindi.
Batmaz'ın duruşma arasında diğer sanıklardan ayrı tutulmasına rağmen başka sanıklara vermeye çalıştığı mektup, jandarmanın fark etmesiyle ele geçirilmişti.
Avukat kızı ile göndermişEskişehir'de, örgüt üyeliğinden hükümlü iş adamı Yalçın Ercan'ın, koğuş arkadaşı tarafından aynı suçtan tutuklu eşine yargıyı yanıltmak için kaleme alınan mektubu avukat kızı aracılığıyla ulaştırdığı iddiasıyla dava açıldı.
Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasında, tutuksuz yargılanan Büşra Nur Ç, mektubu babası Yalçın Ercan'ın verdiğini itiraf ederek, "İçinde ne yazdığını bilmiyordum. Bir karı kocanın arasındaki özel durumdur diye düşünerek mektubu açmadım." şeklinde savunma yapmıştı.
"Suçlamaları kabul etmeyeceğiz" notuEskişehir Osmangazi Üniversitesi örgütlenmesine yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 26'sı tutuklu 35 sanığın Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesince yargılandığı davada Mahkeme Başkanı Faruk Şener, tutuklulardan birinin farklı koğuştaki FETÖ zanlısına göndermek istediği yazılı notun cezaevi yetkililerince ele geçirildiğini söyledi.
"Duruşumuz net. Suçlamaları kabul etmeyeceğiz. İmtihan sertleşiyor, gerekirse kalan ömrümüzü burada geçireceğiz. Sadakat testinden geçiyoruz. Haftaya salı mahkememiz var. O mahkemeye gideceğiz. En azından adamlık görsünler." ifadelerinin yer aldığı notu kimin yazdığı sorulduğunda sanıklardan Hüseyin Uğur Yazıcı, kendisinin yazdığını itiraf etti.
"Sizi çok seven abiniz"Darbe girişimi sırasında Özel Harekat Daire Başkanlığı, TÜRKSAT ve TBMM'yi bombaladığı belirlenen eski pilot yüzbaşı Hüseyin Türk'ün koğuşunda 22 Şubat 2018'de bulunan not da FETÖ'nün cezaevlerinde halen faaliyetlerini sürdürmeye çalıştığını gözler önüne seriyor.
"Sizi çok seven abiniz." şeklinde biten notta şu ifadeler yer alıyor:
"Kardeşlerim, sizlerle görev yapmak benim için büyük bir onurdur. Sizin gibi yiğitler az bulunur. Bunu en samimi duygularla söylüyorum ki sizin yanınızda kendimi ordunun en arkasında orasını burasını toplamaya çalışan en önde çarpışan yiğitlere yetişmeye çalışan ama ne kadar çırpınırsa çırpınsın o yiğitlerin ancak ayaklarının tozu olabilecek ki bu bile büyük bir şereftir çelimsiz bir nefer olduğumu düşünüyorum."
Boydak'a motivasyon mesajıSincan Ceza İnfaz Kurumunun havalandırma alanında rutin kontrollerini yapan infaz koruma memurları, terör örgütü üyelerinin tutulduğu koğuşların havalandırma alanlarının birinde paket lastiğine sarılı, "Geçen hafta birkaç günlük bile olsa olmayışınız bizi gerçekten etkiledi. Abi tahliye olmadığınıza hem çok üzüldüm ama bir yönüyle de sevinmedim desem yalan olur. Buralarda bizlere olan manevi desteğiniz sözle anlatılabilecek bir şey değil. İnanın varlığınız bile yetiyor." notunu buldu.
Notun, "mahrem imamlar" soruşturması şüphelisi, eski TRT çalışanı Fatih Mehmet Yelen tarafından, aynı cezaevinde kalan Kayseri'deki FETÖ davası sanığı Memduh Boydak'a hitaben yazıldığı tespit edildi.
Soruşturma sonucunda Başsavcılık, Yelen'in haberleşme notunu, FETÖ yöneticisi olmak suçundan yargılanan örgüt mensuplarının motivasyonunu artırmak, direnişe teşvik etmek ve olumlu örnek olarak algılanmasını sağlamak amacıyla yazdığını belirleyerek, sanık hakkında "örgüt propagandası yapmak" suçundan fezleke hazırladı.
Benzer motive mesajları ve mektuplar, FETÖ mensuplarının tutulduğu cezaevlerinde ele geçirildi. Ceza infaz kurumu personeli ve jandarmanın tutuklu ve hükümlü örgüt üyelerine yönelik tedbirleri arttırdığı öğrenildi.
"İrtibat sağlayacak ortamı cezaevinde bulmaya başladılar"Darbe girişimine ilişkin açılan davalara TBMM ve Cumhurbaşkanlığı adına müdahil olarak katılan avukat Mustafa Doğan İnal, AA muhabirine, tutuklu örgüt elemanlarının bir biçimde kendi aralarında irtibatlarını sağlayacak ortamı cezaevlerinde bulmaya başladığına dikkati çekti.
İnal, çok sanıklı davalarda örgüt elemanlarının bir araya geldiğini, duruşma salonlarına geçmeden önce irtibat kurduklarını ve örgütsel mahiyetteki evrakları birbirlerine ulaştırdıklarını söyledi.
Mahkeme heyetlerinin darbeci sanıkların hiçbir şart ve koşulda yargılama usulünün sınırları dışına çıkmasına izin vermemesi gerektiğini vurgulayan İnal, "Mahkeme heyetleri ile duruşma salonlarının güvenliğini sağlayan jandarma ve emniyet kuvvetleri ile cezaevi yönetimleri de üzerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmeli, hiçbir şart ve koşulda sanıkların birbirleriyle irtibat kuracağı bir ortamı örgüt militanlarının sağlamasına izin vermemelidir." ifadelerini kullandı.