Güney Afrikalı kanaat önderlerinden Türkiye ile ilişkilere destek

Güney Afrikada faaliyet gösteren MJC yöneticileri, Türkiye ile Güney Afrika arasındaki ilişkilerin 150 yıl önceye dayandığını ve bu ilişkilerin daha da derinleştirilerek ileriye taşınması gerektiğini belirtti.

Yerel Gerçek

CAPE TOWN Murat Karadağ (AA) Güney Afrikada faaliyet gösteren Müslüman Hukuk Konseyi (MJC) yöneticileri, Türkiye ile Güney Afrika arasındaki ilişkilerin 150 yıl önceye dayandığını ve bu ilişkilerin daha da derinleştirilerek ileriye taşınması gerektiğini belirtti.

Güney Afrikanın en büyük İslami kuruluşu olan MJCnin üst düzey yöneticileri Türkiye ziyareti sonrası AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Türkiye ziyareti kapsamında Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Türkiye Maarif Vakfı (TMV) yöneticileriyle iki ülke ilişkilerine katkıda bulunmak üzere üst düzey toplantılar yaptıklarını anlatan MJC üst düzey yöneticilerinden ilahiyatçı Riad Fataar, Türkiye ile Güney Afrika ilişkilerine her alanda destek vermeye hazır olduklarını açıkladı.

Ebubekir Efendinin misyonunu daha da ileriye beraberce taşımalıyız

TMV Başkanı Birol Akgün ile Güney Afrika’da açılması planlanan okullar hakkında görüştüklerini belirten Fataar, bu konuda tecrübe paylaşımı yapabileceklerini ifade ederek Türkiye ve Güney Afrika ilişkileri 150 yıl önce Osmanlı alimi Ebubekir Efendinin buradaki Müslüman topluma verdiği eğitim faaliyetleriyle başladı. O dönem Ebu Bekir Efendinin buraya gelmesi ne kadar önemli idiyse bugün de Maarif Vakfının gelmesi o kadar önemlidir. dedi.

Fataar, iki ülke arasında karşılıklı öğrenci değişimlerinin de yapılması gerektiğine işaret ederek Türkiyede eğitim alıp Güney Afrikaya tekrar dönecek öğrencilerin hem kendi ülkelerine çok büyük faydalar sağlayacaklarını hem de iki ülke arasındaki bağları daha güçlü hale getireceklerini vurguladı.

Kurum olarak Maarif Vakfının Güney Afrikadaki çalışmalarına tecrübe paylaşımıyla destek vermeye her zaman hazır olduklarını dile getiren Fataar, 150 yıl sonra bu eğitim faaliyetleriyle Ebubekir Efendinin misyonunu daha da ileriye beraberce taşımalıyız. ifadelerini kullandı.

Fataar, TİKAnın Güney Afrika ve dünyada hayata geçirdiği projelerin insanlarda iz bıraktığını ve ülkede daha yapılabilecek çok sayıda proje olduğunu kaydetti.

Erdoğan sadece Türkiyeden ibaret değil

MJC üst düzey yöneticilerinden Abdul Khaliq Allie de Güney Afrikalı Müslümanların Türkiyeye ve Türk halkına karşı çok büyük sempatisi olduğunu söyledi.

Türkiyedeki gelişmelerin Güney Afrikada yakından takip edildiğini ifade eden Allie, Kurum olarak 15 Temmuz tarihine kadar ülkemizde faaliyet gösteren Gülen yapılanmasıyla ilişkilerimiz vardı çünkü onların burada Türkiyeyi temsil ettiklerini düşünüyorduk. Fakat 15 Temmuzdan sonra onlarla bütün bağlarımızı kopardık çünkü Türkiyeye tehdit oluşturan bir örgütle bizim bir bağ kurmamız mümkün değildir. Bizim muhabbetimiz Türk insanıyla. değerlendirmesinde bulundu.

Allie 15 Temmuz günü bizler de burada Erdoğanın çağrısına kulak vererek camilerimizde Türkiye ve Erdoğan için dualar ettik. Erdoğan sadece Türkiyeden ibaret değil. Tüm dünyadaki mazlumları temsil ediyor. Ona dua etmeye hala devam ediyoruz çünkü bu kadar büyük bir sorumluluğu taşımak kolay değil. ifadelerini kullandı.

Türkiye güçlü olduğu sürece zalimlere karşı hep beraber daha güçlü baskı oluşturabileceğiz

Filistin mücadelesinin iki ülkenin de dış politikasında çok önemli yer tuttuğunu vurgulayan Allie, şunları kaydetti:

İki ülkenin de politika olarak bu meseleyi çok hassas biçimde ele almasının yanı sıra insanlar da Filistin mücadelesine tutkulu biçimde sahip çıkıyor. Burada düzenlediğimiz bazı Filistin mitinglerinde en az 150 bin katılımcı sayısına ulaştık. Bu sayı Mandelanın hapishaneden çıktığı zaman onu karşılamak için bir araya gelen insan sayısından daha fazla. Türkiye güçlü olduğu sürece zalimlere karşı hep beraber daha güçlü baskı oluşturabileceğiz.