Kaşıkçı cinayetinde inkârdan itirafa

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçının öldürülmesinin ardından Suudi Arabistandan gelen açıklamalar inkârdan itirafa uzanan bir çizgi izledi.

Yerel Gerçek

ANKARA (AA) Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçının İstanbuldaki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülmesinden bu yana Riyad yönetiminden gelen açıklamalar inkârdan itirafa uzanan bir çizgi izledi.

Kaşıkçı cinayeti soruşturmasında 5 idam istemiABDden 17 Suudiye yaptırım kararı

Suudi Arabistan, başta Cemal Kaşıkçının konsolosluk binasından sağ olarak çıktığını iddia etti ve olayla ilgili hiçbir sorumlulukları olmadığını savundu.

Cinayetin üzerinden geçen yaklaşık 1,5 aylık sürede başta Türkiye olmak üzere uluslararası toplumun baskısı ve ortaya çıkan deliller neticesinde köşeye sıkışan Riyad, Kaşıkçının konsoloslukta öldürülerek parçalara ayrıldığını itiraf etmek zorunda kaldı.

Çelişkili açıklamalar birbirini izledi

Washington Post yazarı Suudi gazeteci Kaşıkçının 2 Ekimde Suudi Arabistanın İstanbuldaki başkonsolosluğunda vahşice öldürülmesi, ilk günden itibaren dünya gündeminin merkezindeki yerini korudu.

Gözlerin çevrildiği Suudi Arabistan yönetimi ise olayın başından beri çok sayıda çelişkili beyana imza attı. Türkiyenin sunduğu deliller ve bu deliller ışığında uluslararası toplumun baskısıyla, Riyad yönetimi açıklamalarını geri almak ve her seferinde düzeltmek zorunda kaldı.

Riyad yönetimi ilk başta Kaşıkçının konsolosluktan çıktığı tezini ısrarla savunurken peş peşe ortaya çıkan deliller karşısında, olaydan iki hafta sonra Kaşıkçının emir komuta dışında konsoloslukta çıkan arbede sırasında öldüğünü itiraf etmek durumuna geldi.

Akıllardaki soru işaretlerini gideremeyen Suudi Arabistanın beyanları, olaydan 1,5 ay sonra, Kaşıkçının getirilmesi için ekip kuruldu, zehir enjekte edilerek öldürüldü, ceset parçalara ayrılarak konsolosluktan çıkarıldı noktasına ulaştı.

Suudi Arabistanın olayın başından beri çelişkilerle dolu, tatmin etmeyen ve değiştirmek zorunda kaldığı açıklamaları nedeniyle Kaşıkçı cinayetinde emri tam olarak kim verdi? Ceset nerede? gibi sorular hala sırrını koruyor.

Konsolosluktan çıktı ama kamera kaydı yok

Suudi Arabistanda babasının tahta geçmesinin ardından yönetim basamaklarını hızla tırmanan ve olaya ilişkin basına konuşan en üst düzey isim Veliaht Prens Muhammed bin Selman, olaydan henüz 3 gün sonraki röportajında, Kaşıkçının konsolosluktan içeri girdikten birkaç dakika, belki de birkaç saat sonra çıktığını ancak emin olmadığını söyledi.

Veliaht Prensin kardeşi ve Suudi Arabistanın Washington Büyükelçisi Halid bin Selman da Washington Posta yaptığı açıklamada, Kaşıkçının Suudi Arabistanın İstanbul Başkonsolosluğunda alıkonulduğu veya öldürüldüğüne ilişkin iddiaları kesin bir dille reddetti.

Ayrıca, Kaşıkçının konsolosluk binasından ayrıldığı konusunda ısrar eden ancak güvenlik kameralarının bozuk olduğunu savunan Suudi Başkonsolosu da gazetecileri binaya çağırarak Kaşıkçının orada olmadığını ispatlamaya çalıştı.

Türk emniyet yetkilileri, başkonsolosluk binasında Kaşıkçı ile aynı saatlerde 15 Suudi Arabistan vatandaşının da bulunduğunu ortaya çıkardı.

Gazeteci Cemal Kaşıkçının konsoloslukta öldürüldüğünü her fırsatta reddeden Suudi yetkililer, Türk makamlarıyla olayın aydınlatılması için iş birliğine açık oldukları mesajı vermelerine rağmen, soruşturmanın ilerlemesinde ayak sürüdü.

Riyad yönetimi, saklayacak bir şeyimiz yok derken, Türkiye ve Suudi Arabistan ortak yetkililerinden oluşan inceleme ekibi cinayetten ancak 2 hafta sonra konsolosluğa girebildi.

İnceleme ekipleri konsolosluğa girerken, Suudi Arabistanın İstanbul Başkonsolosu Muhammed elUteybi ise aynı saatlerde diplomatik koruma altında Türkiyeden ayrıldı.

Kaşıkçı konusu gündeme gelmedi

Aynı gün ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Riyadda Kral Selmanın konuğu olarak bulunuyordu. Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPAya göre, Kaşıkçı konusu bu görüşmede gündeme gelmedi. ABD Dışişleri Bakanlığı ise PompeoKral görüşmesinde Kaşıkçı olayının görüşüldüğü bilgisini paylaştı.

Dünyadaki olayları sosyal medya hesabı üzerinden değerlendiren ABD Başkanı Donald Trump ise, Az önce Suudi Arabistan Veliahtı ile konuştum. Türkiyedeki konsolosluk binasında olup bitenle ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. Bin Selman, telefon görüşmesi sırasında Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile birlikteydi. ifadelerini kullandı.

Arbede sırasında öldü

Suudi Arabistan yönetimi, Kaşıkçının kayıplara karışmasından 18 gün sonra, Kralın iki oğlu dâhil olmak üzere yönetimin en üst düzeyinden gelen açıklamaların aksine, Türkiyenin yürüttüğü soruşturmanın gün yüzüne çıkardığı delillerin baskısı sonucunda, Cemal Kaşıkçının İstanbul Başkonsolosluğunda cinayete kurban gittiğini açıklamak zorunda kaldı.

Suudi yönetimi Kaşıkçının arbede sonucu öldüğünü öne sürdü

Riyad, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçının planlı bir cinayet ile değil İstanbuldaki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda yaşanan arbede sonucunda öldüğünü itiraf etti, ancak cesedinin akıbetine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.

Suudi Arabistan yönetimi, olayla ilişkili 18 Suudi vatandaşının gözaltına alındığını duyurdu.

Bunun yanı sıra Suudi Arabistanda yerel saatle gece yarısı yayımlanan kraliyet kararnameleri sonucunda, Veliaht Prens Bin Selmanın yakın çevresinden Suudi Arabistan İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri ve Prensin danışmanlarından Suud elKahtaninin de yer aldığı üst düzey 5 isim görevden alındı.

Aynı kraliyet kararnameleriyle, böylesi bir olayın bir daha tekrar etmemesi için bir istihbarat üst komisyonu kurulduğu, başına da Veliaht Prens Muhammed bin Selmanın getirildiği bildirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil elCubeyr ise, ertesi gün ABDnin Fox kanalına verdiği röportajında Veliaht Prensin Kaşıkçı cinayetinden bilgisi ve sorumluluğu olmadığını ileri sürdü.

Açıklamalar tatmin etmedi

Suudi Arabistanın konsoloslukta yaşananlara ilişkin geç gelen kısıtlı açıklamaları uluslararası toplumu tatmin etmedi.

İngiltere, Almanya ve Fransa tarafından yayımlanan ortak açıklamada, 2 Ekimde tam olarak ne olduğunun aydınlatılmasına acil ihtiyaç var. Suudi soruşturmasında şimdiye dek sunulan hipotezlerin inandırıcı olması için olgularla desteklenmesi gerekiyor. ifadelerine yer verildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birkaç gün sonra AK Parti meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistanın çelişkili ifadelerine dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın dikkatle izlediği konuşmasında, Mevcut bilgiler ışığında şu sorular herkesin kafasını kurcalamaya devam ediyor; tamamı da olayla ilişkili vasıflara sahip bu 15 kişi cinayet günü niçin İstanbulda toplanmıştır? Biz bu soruya cevap arıyoruz. Bu kişiler kimden emir alarak oraya gelmişlerdir? Başkonsolosluk binası niçin hemen değil de günler sonra incelemeye açılmıştır? Cevap arıyoruz. Cinayet açıkça ortadayken onca tutarsız açıklama niçin yapılmıştır? Öldürüldüğü resmen kabul edilen bir kişinin cesedi niçin hâlen ortada yok? sorularını dile getirdi.

Suudi Arabistanın cesedi verdiğini söylediği yerel iş birlikçiyi açıklaması gerektiğinin altını çizen Erdoğan, Kaşıkçı cinayetine ilişkin tutuklanan 18 kişinin Türkiyede adaletin karşısına çıkarılması gerektiğini dile getirdi.

Türkiyeden gelen bilgiler cinayetin önceden planlandığını gösteriyor

Bütün bunların üzerine 25 Ekimde Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPAda yer alan Başsavcılık açıklamasında, Kardeş Türkiye ve Suudi Arabistan arasında kurulan ortak çalışma grubu aracılığıyla kardeş Türkiyeden gelen bilgiler, Kaşıkçı davasındaki şüphelilerin cinayeti önceden planladığını gösteriyor. ifadesi kullanıldı.

Suudi Arabistan Başsavcısı Muceb: Türkiyeden gelen bilgiler cinayetin planlandığını gösteriyor

Bu açıklamadan günler sonra Suudi Arabistan Başsavcısı Suud elMacib, Kaşıkçı cinayetine ilişkin görüşmeler yapmak üzere Türkiyeye geldi ve dosyayı inceleyen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan ile görüştü.

Yerel iş birlikçiye ilişkin bilgi yok

Suudi Başsavcı basına herhangi bir açıklama yapmadan Türkiyeden ayrıldı ancak İstanbul Başsavcılığı cinayetin detaylarını paylaştı.

Başsavcılıktan Kaşıkçı açıklaması

İstanbul Başsavcılığı, Kaşıkçının daha önceden yapılan planlama doğrultusunda, başkonsolosluk binasına girer girmez boğularak öldürüldüğünü bildirdi. Kaşıkçının cesedinin de önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edildiği savcılık açıklamasında yer aldı.

Suudi Arabistan makamlarına ilişkin sitemin de yer aldığı savcılık açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

Gelinen aşama itibarıyla gerçeğin ortaya çıkartılmasına yönelik tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen görüşmelerden somut sonuç elde edilememiştir. Olayla ilgili olarak yerli iş birlikçi bulunduğuna dair Suudi Arabistan Krallığı makamlarının herhangi bir beyanının olmadığı bildirilmiştir.

Cinayetle ilgili daha önce yerel iş birlikçi bulunduğuna dair basına açıklama yapan Suudi Arabistan, Türk yetkililerle görüşmelerde böyle beyanlarının olmadığını savunarak bunu inkâr etti.

Suudi Arabistandan 5 meçhul isim hakkında idam talebi

Suudi Arabistan Başsavcılığı dün yeniden Riyad yönetiminin daha önceki birçok beyanatını yalanlar nitelikte bir dizi açıklamaya imza attı.

Başkent Riyadda düzenlediği basın toplantısında konuşan Suudi Arabistan Başsavcılık Sözcüsü Şelan eşŞelan, Kaşıkçının cesedinin konsoloslukta parçalanarak dışarı çıkarıldığını söyledi.

Suudi Arabistan yönetimi, daha önce planlanmadığını savunduğu Kaşıkçı cinayetinde bu sefer, cinayeti gerçekleştiren ekibin müzakere amacıyla kurulması emrini Suudi Arabistan İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed elAsirinin verdiğini açıkladı.

Kaşıkçı cinayetiyle ilgili 21 şüpheliden 11inin çeşitli suçlarla mahkemeye gönderildiği belirtilirken 5 kişi hakkında ise idam talebinin bulunduğu aktarıldı. Ancak, gerek şüpheliler gerekse idamla yargılanacak 5 kişinin kimliğine ilişkin hiçbir bilgi paylaşılmadı.

Kaşıkçı cinayeti soruşturmasında 5 idam istemi

Kaşıkçının cesedinin konsoloslukta parçalandığını itiraf eden Başsavcılık Sözcüsü, cesedin yerel iş birlikçiye teslim edildiğini ve iş birlikçinin robot resminin Türk makamlara teslim edileceğini ileri sürdü.

Cinayette adı geçen 15 kişilik ekibin ilk başta Kaşıkçıyı ülkesine götürmeye ikna etmek için kurulduğu tezini öne süren Başsavcılık Sözcüsü Şelan, Veliaht Prens Muhammed bin Selmanın ise olaylarla ilgili başından beri yanlış bilgilendirildiğini savundu.

Başsavcı Sözcüsü ayrıca Veliaht Prensin danışmanı Suud elKahtani hakkında yurt dışına çıkış yasağının getirildiğini paylaştı.

Başsavcılık açıklamasına göre, Suudi Arabistan İstihbarat Başkanı Yardımcısı Ahmed elAsiri, Kaşıkçının ikna edilerek aksi takdirde güç kullanılarak ülkesine getirilmesi emrini, ismi açıklanmayan görev ekibi başkanına verdi.

Görev ekibi başkanının, müzakereciistihbaratçı ve lojistik destek sağlayacak 15 kişilik bir ekip oluşturduğu belirtilirken, güç kullanılarak getirilmesi durumunda operasyonla ilgili izleri silmesi için adli tıp uzmanlarıyla iletişime geçtiği aktarıldı.

İsmi verilmeyen Suudi Arabistanlı ekip başkanı, savcılık açıklamasına göre, müzakerelerin başarısız olması hâlinde Kaşıkçının öldürülmesine karar verdi.

Açıklamada, itiş, kakış ve kavganın yaşandığı olayda maktulun bağlandığı ve ölümüne yol açan yüksek dozda uyuşturucu iğne enjekte edildiği bilgisine ulaşıldığı kaydedildi.

Ölüm emrini veren, cinayeti işleyen ve bunu itiraf eden 5 kişinin, ifadelerinin birbirini tuttuğu savcılık açıklamasında yer aldı.

Açıklamaya göre, cinayeti işleyenler maktulün cesedini parçaladı ve konsolosluk binası dışına çıkararak, ismi açıklanmayan ancak Riyad yönetiminin robot resmini çizdirdiği yerel iş birlikçiye verdi.

Ekip içindeki bir kişinin güvenlik kameralarını bozduğu aktarılan açıklamada, 4 kişinin de suçu işleyenlere lojistik destek sağladığı ifade edildi.

Suudi Arabistan Başsavcılık Sözcüsü Şelan, son olarak konsolosluktaki müzakere ekibinin üstleri Asiriye Kaşıkçının konsolosluktan ayrıldığı yönünde yanlış rapor sunduklarını aktardı.

Yerel iş birlikçi kimdir, ceset nerede ve emir kimden geldi? soruları hâlâ cevapsız

Suudi Arabistanın daha önceki açıklamalarını yalanlayan dünkü beyanlarının ne kadar süre geçerliliğini koruyacağı merak konusu.

Riyad yönetimi tarafından robot resmi çizildiği belirtilen ancak ismi açıklanmayan yerel iş birlikçi gerçekten var mı, varsa kim? ve ceset nerede? soruları hâlâ cevap bekliyor.

Ayrıca cinayet emrinin Suudi Arabistan kraliyetindeki çok üst düzeylerden verildiği, bunların korunması için Riyad yönetiminin bu kadar bocaladığı yorumu uluslararası basında sıkça dile getiriliyor.

Suudi Başsavcının Kaşıkçı cinayetiyle ilgili ismini açıklamadığı 5 kişiye idam cezası istediğinin duyurulması da asıl sorumluları korumaya yönelik bir hamle olarak değerlendiriliyor.

Uluslararası toplum şimdi cinayet emrinin gerçekte kim tarafından verildiğinin ortaya çıkarılmasını ve azmettirenler dâhil tüm sorumluların cezalandırılmasını bekliyor.