Korona Günlerinde Dijital Topluma Eleştirel Bir Bakış
İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Deniz Yengin'in önderliğinde Dr. Öğretim Üyesi Ayten Övür'ün editörlüğünü gerçekleştirdiği "Korona Günlerinde Dijital Toplum" adlı eserde yer alan makalelerden bazıları kısaca özetlenecek…
İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Deniz Yengin'in önderliğinde Dr. Öğretim Üyesi Ayten Övür'ün editörlüğünü gerçekleştirdiği "Korona Günlerinde Dijital Toplum" adlı eserde yer alan makalelerden bazıları kısaca özetlenecek ve kitap hakkında kısa bir genel bilgi verilecektir.
İstanbul Aydın Üniversitesi Ekolü
Chikago Okulu üyeleri tarafından sosyolojik yaklaşımla kent yaşamına ait özellikler detaylı olarak analiz edildiği gibi; İstanbul Aydın Üniversitesi ekolünden gelen bir akademisyen ekip de "dijitalleşmenin toplum ve bireyler üzerindeki etkileri hakkında önemli eserler vermektedir. Son dönemde Dr. Öğretim Üyesi Gökmen H. Karadağ'ın editörlüğünü gerçekleştirdiği "Dijital Hastalıklar" adlı eserde dijitalleşmeyle birlikte gelen fizyolojik ve psikolojik hastalıklara değinilmiştir. Kısa süre önce yayımlanan başka bir çalışmada ise Prof. Dr. Deniz Yengin ve Doç. Dr. Tamer Bayrak imzalı kitapta; «sanal gerçeklik gözlüklerinin olası etkileri» incelenmiştir.
Akademisyen ekibin son eseri ise "Korona Günlerinde Dijital Toplum."
Türkiye'de ilk Covid-19 vakasının 11 Mart'ta görülmesinden önce çoğumuz dijital platformlar ve ağlarla tanışmış, belli oranlarda kullanmaya başlamıştık. Ancak pandemiyle birlikte "Demolotion Man" ve "Black Mirror" gibi filmlerde izlediğimiz sahneleri gerçekte yaşamaya başladık. Netflix platformunda yayınlanan Black Mirror dizisinin bir bölümünde herkesin evlerine kapandığı, sokakta dolaşan kimselerin olmadığı, herşeyi cep telefonlarından takip ettikleri o sahneyi şimdi gerçek hayatta yaşar olduk.
Dijital teknolojilerle uzaktan eğitim, evden çalışma derken sosyalleşme alanı sosyal platformlar olmuştur. Hatta şartların zorlamasıyla online kız istemeler ve düğünler de hayatımıza girdi.
Dijital toplum nitelemesine gelinceye kadar; avcı ve toplayıcı toplum, göçebe ve çoban toplum, ilkel tarım toplumu, feodal toplumlar, köleci toplumlar, geleneksel toplum, modern toplum, endüstri toplumu, kapitalist toplum, bilgi toplumu, ağ toplumu, risk toplumu, küresel toplum gibi toplum çeşitlerinden bahsedebiliriz.
Dijital toplum, sanal dijital kimliklerin en az gerçeği kadar önemli olduğu hatta kimilerine göre dijital kimliklerin daha önemli olduğu bir toplumdur. Gerçekte ne olduğundan ziyade, sanalda ne olduğun, nasıl göründüğün ve dijital kimliğini nasıl yönettiğin önem kazanmıştır. Gerçek kimliğin filtrelendiği, sadece iyi yanlarının gösterildiği ideal bir kimlik yaratılmaya çalışılır.
Sosyal medya ağlarında oluşturulan profiller bu konuya örnek teşkil etmektedir. Milletvekili veya belediye başkan aday adayları, aday başvurusu yapmadan önce profesyonel bir ekiple twitter, facebook, instagram başta olmak üzere tüm sosyal medya ağlarındaki kimliklerini, en etkili görünecek bir biçimde düzenlerler.
Gerçek – Sanal İlişkisi
Akıllı telefonlarını ellerinden düşürmeyenleri ilk başlarda çok eleştirsek de artık onları anlamak zor değil. Bütün geleneksel medya organları (gazete, radyo, televizyon) orada. Sesli ve yazılı hatta görüntülü konuşma, sosyal medya dediğimiz ağlar orada. Bankacılık, alışveriş, rezervasyon, oyun, eğlence, sevdikleriniz, beğendikleriniz, nefret ettikleriniz yani hayatın neredeyse tamamı akıllı telefonlarda.
Gerçeğin yok olmaması için gerçek hayattaki herşeyi dijitale taşıma telaşı içerisindeyiz. Bu telaşın sebebi gerçeğin yok olması, tekrarının olmaması, kaybolması, her an ulaşılamaması ise; bunlar adına dijitalleşirken ortaya çıkan kayıplar yok sayılabilir mi? Gerçeğin hissettirdiği ile sanalın hissettirdiği bir olabilir mi?
Bu soruya şöyle bir cevap verebiliriz. İstanbul Aydın Üniversitesi Yeni Medya Yüksek Lisans eğitimim 12 Şubat 2020'de başlamıştı. Yüz yüze başlayan eğitim, yaklaşık bir ay sonra dijitale evrilmişti. Tabii ki yüz yüze eğitim daha etkilidir ancak dijitalde anlatılan derslerin daha sonra tekrarını izleme olanağı bir avantaj gibi görülebilir.
Doç. Dr. Tamer Bayrak ve Prof. Dr. Deniz Yengin:
"Korona Günlerinde Üniversite Öğrencilerinin Yaşadığı Sanal Ortam Yalnızlığı Sendromu"
Yeni medyayla birlikte sosyalleşme biçim değiştirmektedir. Artık bireyler oturdukları yerden sanal ortam aracılığıyla sosyalleşmektedir. Bireyin sosyalleşebilmesi için dijitali kullanmasının yeterli olduğu bir ortamda eğlence kavramı da boyut değiştirmiştir.
Debord'un "Görünen şey iyidir, iyi olan şey görünür" mottosuna uygun olarak yeni medya teknolojileri gibi saldırgan simulakrları barındaran unsurların etkinliğinde büyük sıçramalara neden olmaktadır. Aynı zamanda özel yaşamın mahremiyetinin sonunu getiren yeni iletişim teknolojileriyle bilinen eski toplum modellerinin artık görünmeyeceğini söylemek mümkündür. İletişim aktörlerinin dönem dönem değişmesine rağmen değişmeyen tek şey Mcluhan'ın "Global köy" kavramıdır.
Yeni medyayla birlikte sosyalleşme biçim değiştirmektedir. Artık bireyler oturdukları yerden sanal ortam aracılığıyla sosyalleşmektedir. Bireyin sosyalleşebilmesi için dijitali kullanmasının yeterli olduğu bir ortamda eğlence kavramı da boyut değiştirmiştir.
Uzaktan Eğitimin Artı ve Eksileri
Artılar
- Kaynaklara kolay erişim
- Teknolojiye hakimiyette artış
- Pandemi sürecine katkı
- Dijital içerikte artış
- Dijital etkileşimde artış
- Süre ve mekan alternatifi
- Süreklilik
Eksiler
- Verimsizlik
- Kendini yalnız hissetme
- Asosyalliği arttırma
- Disiplin eksikliği
- Kısıtlı sosyal hayat
- Odaklanma ve dikkat eksikliği
- Bağımlılık, zorunluk hissetme
"Digital Kültür ve Çevrimiçi Haber Videoları"
Dr. Öğretim Üyesi Gökmen H. Karadağ
Bu çalışmada yeni medyada haber videosu alanının nasıl evrildiği incelenmiştir. Çevrimiçi haber videosu üretim ve dağıtımında seçilen örneklemin dijitale özgü içerik üretimi konusunda olgunlaşmış kurumlar olmaları dikkate alınmıştır.
Dijital kültürün birbiri ardına gelen dalgaları kullanıcı alışkanlıklarını değiştirmekte ve buna adapte olmaya çalışan haber organizasyonlarının video içeriklerinin türü, dili, kurgusu, süresi, etkileşim imkanı buna göre şekillenmektedir...
"Türk Film Eleştirisinde Dijital Dönüşüm"
Teknolojik gelişmeler film eleştirisi alanında çeşitli değişim ve dönüşümler meydana getirmiştir. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Okan Ormanlı "Türk Film Eleştirisinde Dijital Dönüşüm" başlıklı çalışmasında ağırlıklı olarak son dönem Türk sinemasında eleştirinin konumunu ele almıştır. Bu bağlamda 1980'lerden 2000'lere kadarki yazılı basında yer alan eleştirilerin hakim olduğu döneme değinilmiş, 2000 sonrası giderek dijitalleşen ve internet tabanlı olmaya doğru evrilen çevrimiçi eleştiri ve sinema yazını ele alınmıştır.
İstanbul Aydın Üniversitesi doktora öğrencisi Berkan Bayındır, "Halkla ilişkilerde Kamuyu Bilgilendirme Modeli Bağlamında Örnek Olay İncelemesi: Covid-19 Vaka Sayılarının Kamuoyuna İletimi" başlıklı çalışmasında; Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın şahsi Twitter hesabından yapmış olduğu günlük vaka sayısı paylaşımlarını "Kamuyu Bilgilendirme" modeli bağlamında incelemiştir.
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Deniz Akbulut ve Araştırma Görevlisi Metin Enes Dönmez, "Dijital Çağda Kriz İletişimi Çerçevesinde Kurumsal İtibar Yönetimi" adlı bir çalışma hazırladılar. Çalışmanın amacı Covid-19 sürecinde Türkiye'de faaliyet gösteren kuruluşların kurumsal itibarlarını yönetme çerçevesinde yaptığı örnek uygulamalar eşliğinde kriz iletişimi ile kurumsal itibar arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktır.
Sosyal medya, sağlık iletişimi bağlamında kamu sağlığı ve pandemi sürecine ilişkin haberlerin yayılmasında ve insanların iletişim halinde kalmasında önemli bir rol oynamıştır. Doç. Dr. Tolga Kara "İnstagram'da Covid-19: Sağlık İletişimi Bağlamında Retrospektif Bir İnceleme" başlıklı çalışmasında , bir görüntü paylaşım platformu olan İnstagram'ın pandemi sürecinde sağlık iletişimi bağlamında nasıl kullanıldığını açıklamıştır.
Doç. Dr. Çiğdem Aytekin, Prof. Dr. Cem Sefa Sütçü ve Bahar Özaksoy, "Türkiye'deki Bankaların Etkileşimli İletişim Ortamı Olarak Sosyal Medya: İnstagram Kullanma Pratikleri Üzerine Bir Araştırma"
İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. And Algül ve yüksek lisans öğrencisi Yiğit Yazar: "Afet ve Yardımlaşmayla İlgili Sivil Toplum Kuruluşlarının Dijital Halkla İlişkiler Bağlamında Twitter Uygulamaları
Dr. Öğretim Üyesi Hikmet Tosyalı ve Öğretim Görevlisi Özlem Çapan Özeren, "Havacılık Sektöründe Kriz İletişimi Aracı olarak Sosyal Medya Kullanımı Üzerine Nitel Bir Araştırma"
Öğretim Görevlisi ve İstanbul Aydın Üniversitesi Yüksek Lisans Öğrencisi Yarkın Çelik ise, "Dijitalleşme Sürecinde E-Devlet Kapısı" adlı makalede geleneksel devletten e-devlet anlayışına geçişin genel bir değerlendirmesini yapmıştır.
İstanbul Aydın Üniversitesi Araştırma Görevlisi Selin Yılmaz "Bir Gönüllü İfşa Aracı Olarak Panaptikon" başlıklı bölümde gözetim olgusunun dijital toplumda aldığı boyutu değerlendirmiştir.
Öğretim Görevlisi Aydın Ömer Kulen, "Çok Oyunculu Çevrimiçi Savaş Arenası (MOBA) Tasarımında Eleştirme Sistemi Öğelerinin Oyuncu Deneyimi Teorisinde Oyun Beklentisine Etkileri" başlıklı bölümde dijital oyunlara eğilmiştir.
Kitaptaki bölüm yazarlarının çoğunun üyesi olduğu İstanbul Aydın Üniversitesi ekolünden gelen ekip bu eserde "dijitalleşme ve etkileri üzerine analiz ve çalışmalar" yapmışlardır. Dijitalleşmenin yansımaları, etkileri ve gelecekteki olası tezahürleri hakkında öngörülerde bulunulmuştur.
İçinde bulunduğumuz koronalı günlerde dijital toplumu anlatan bu yapıt, kütüphanelerimizde klasikleşerek her zaman sıcaklığını koruyacaktır.
Soru: Dijital topluma geçişle günlük hayatınızda kişisel olarak ne tür dijital yenilikler yaptınız?
(Yorum bölümüne cevabınızı yazabilirsiniz.)