Kripto FETÖ'cüler ankesörle deşifre edildi

FETÖ'nün mahrem yapılanmasının kullandığı ankesörlü telefon ve ardışık arama yönteminin ortaya çıkarılmasıyla TSK içine yuvalanmış çok sayıda kripto örgüt mensubu ile onları yönlendiren mahrem imam deşifre edildi.

Yerel Gerçek

ANKARA (AA) Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) mahrem yapılanmasının kullandığı ankesörlü telefon ve ardışık arama yönteminin ortaya çıkarılmasının ardından başlatılan soruşturmalar kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içine yuvalanmış çok sayıda kripto örgüt mensubu ile onları yönlendiren mahrem imam deşifre edildi.

TSK içine yuvalanmış FETÖ mensuplarının, örgütün mahrem imamlarıyla ankesörlü veya kontörlü telefonlar üzerinden irtibat kurduğuna ilişkin ilk tespit, Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmayla ortaya çıktı.

Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığının 2017de düzenlediği operasyonda gözaltına alınan bir şüpheli, etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak için itirafçı oldu ve Tekirdağ'da görevli astsubay M.Ö. ile örgütün sohbet toplantılarına katıldıklarını söyledi. M.Ö. hakkında soruşturma başlatan Başsavcılık, dosyayı Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.

Tekirdağda gözaltına alınan M.Ö, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Emrah Yıldırım tarafından sorgulandı. İtirafçı olan ve örgüte ilişkin bilgiler veren M.Ö, örgüt içinde kendisinden sorumlu mahrem imamı ile sabit telefonlar üzerinden irtibat kurduklarını söyledi.

M.Önün HTS kayıtlarını inceleyen savcı, bu kayıtlardan şüpheli ile ankesörlü telefon üzerinden irtibat kuran mahrem imamı tespit etti ve gözaltına aldı. Şüphelilerin geçmişe dönük 5 yıllık HTS kayıtlarını inceleyen Yıldırım, örgütün mahrem imamlarının, sorumlu oldukları örgüt mensuplarıyla irtibat kurmak için kullandıkları kontörlü ve ankesörlü hatlardan ardışık arama yönteminin ayrıntılarını ortaya çıkardı.

Tekirdağ'ın ardından tüm illerde kontörlü ve ankesörlü hatlardan ardışık arama yöntemine ilişkin soruşturmalar başlatıldı.

Aynı sabit telefondan peş peşe aramışlar

Ankesörlü telefon soruşturması kapsamında gözaltına alınan sanıklar için hazırlanan iddianamelerde, örgütte mahrem imam konumunda bulunan kişilerin, sorumlu oldukları askeri personelle iletişiminin tespitinin önüne geçmek için market, büfe ve kırtasiye gibi iş yerlerinde bulunan kontörlü hatlar ile ankesörlü telefonlar üzerinden irtibat kurduğu anlatıldı.

Mahrem imamların, kendilerine bağlı kripto TSK mensuplarını aynı kontörlü veya ankesörlü telefondan sırayla aradıkları, bazı mahrem imamların ise sorumlu olduğu askerlerle aynı gün içinde farklı sabit hatlardan iletişime geçtikleri belirlendi. Bazıları ise aynı gün içinde farklı zamanlarda aynı sabit hattan sorumlu oldukları kripto TSK mensuplarıyla iletişim kurdu. Örgüt mensubu bazı TSK mensuplarıysa her ayın belli günlerinde sabit telefon üzerinden arandı.

Örgütte mahrem imam konumunda bulunan kişilerin, sabit telefon üzerinden kendilerine bağlı kripto TSK mensuplarını sırayla araması ardışık, mahrem imamın kendisine bağlı kripto TSK mensubunu her ayın belli günlerinde araması da periyodik arama şeklinde tanımlandı.

Sabit hatlar üzerinden gerçekleştirilen görüşmelerin kısa süreli olduğu, görüşmede genellikle örgüt mensubu askerin sohbet toplantısına gelip gelemeyeceğinin teyit edildiği veya toplantının iptal edildiğinin bu yolla bildirildiği vurgulanan iddianamelerde, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

Örgütün askeri personelden sorumlu mahrem mensuplarının, öğrenci tabir edilen askeri personelle market, büfe ve kırtasiye gibi iş yerlerinde bulunan sabit kontörlü hatlar ile ankesörlü telefonlar üzerinden irtibat kurdukları belirlendi. Ankesörlü ve sabit kontörlü hatlardan yapılan aramaların tarih/saat aralıkları incelendiğinde bazen birden fazla askerin aynı tarih ve saatlerde aynı kontörlü hatlardan peş peşe arandıkları, bazen aynı gün ancak farklı saatlerde arandıkları, bazen de farklı gün ve farklı saatlerde periyodik şekilde arandıkları tespit edildi.

Ankesörlü telefon soruşturmasına takılan şüpheli askerlerin, önceki görev yerlerinde de aynı şekilde ankesörlü veya kontörlü telefonlardan arandıkları, aynı mahrem imam tarafından aranan askerlerin benzer veya yakın rütbelerde bulundukları belirlendi.

Cumhuriyet savcıları, birbirleriyle ilgisi bulunmayan askerlerin aynı ankesörlü ve kontörlü telefon üzerinden ardışık ve periyodik şekilde aranmalarını hayatın olağan akışına aykırı buldu ve şüphelilere bu görüşmelerin nedenini sordu.

Burak Akın ankesörü itiraf etti

Ankesörlü telefon soruşturması, FETÖ üyesi olduğunu kabul ederek etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Gülerin koruması eski yüzbaşı Burak Akının itirafıyla da gündeme geldi.

Ankesörlü telefonu toplantı tarihleri için kullandıklarını belirten Akın ifadesinde, Kontörlü telefonlardan ya da ankesörlü telefonlardan arama yapardık. Toplantının ya da görüşmelerin iptali ve yeni tarihin dışında aranma yapılmazdı. Bazen de her toplantı ya da görüşme esnasında bir sonraki tarihi belirleme imkanı bulunmadığından bu şekilde irtibat kurulurdu. Halı saha maçı iptal. veya Bu hafta sinemaya gitmiyoruz. şeklinde söylediği zaman görüşmenin iptal olduğunu anlıyordum. beyanında bulundu.

Darbeciler de ankesöre takıldı

Darbe girişiminde aktif rol oynayan ve halen yargılamaları süren çok sayıda askerin de örgütteki mahrem imamlarıyla sabit telefonlar üzerinden görüştükleri tespit edildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana suikast girişimi davası ile Genelkurmay çatı davasının sanıkları arasında yer alan eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateşin, örgüt mensuplarıyla kontörlü ve ankesörlü telefonlar ile büfe telefonlarından periyodik ve ardışık arama sistemiyle haberleştiği belirlendi.

Darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152 sanıklı davada yargılanan eski Kara Havacılık Okul Komutanı tuğgeneral İdris Feyzi Okanın da kendisinden sorumlu mahrem abisi ile sabit hatlar üzerinden görüştüğü tespit edildi.

Malatyadaki darbe girişimi davası kapsamında tutuklu bulunan 7. Ana Jet Üs Komutanı eski tuğgeneral Emin Ayık da ankesörlü telefon soruşturmasına takılan isimlerden oldu.

Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve MİT Müsteşarlığı yerleşkesine ateş ettiğine iddianamede yer verilen pilotlardan eski yüzbaşı Sadullah Abra da sabit hattan mahrem imamlarla görüşen sanıklar arasında yer aldı.

Darbe faaliyetlerine destek vermek için Malatyadan Ankaraya Atak helikopteriyle gelen eski yarbay Hakan Erol ile iki sivilin şehit olduğu, 47 kişinin yaralandığı Gölbaşındaki TÜRKSAT Uydu Haberleşme Merkezine darbeci askerleri taşıyan eski pilotlar albay Erdoğan Erdem ile binbaşı Abdullah Ateştemurun da ankesörlü telefonla mahrem imamla görüştüğü belirlendi.

Örgütün ankesörlü telefonla görüşme yöntemi, sadece askerler için değil, önemli kurumlardaki FETÖ mensupları için de kullanıldı.

FETÖnün Danıştaydan sorumlu abisi eski Danıştay üyesi Galip Tuncay Tutar, eski HSYK üyesi Kerim Tosun, eski Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyeleri Ahmet Toker ve Hamza Yaman, eski Yargıtay üyeleri Ahmet Kiriş, Mehmet Sait Demiröz ve Mahmut Kış, ankesörlü telefonla ardışık şekilde aranan yüksek yargıçlar arasında gösterildi.

FETÖ, gizli haberleşme için her yolu deniyor

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖnün Hava Kuvvetleri Komutanlığına ilişkin mahrem yapılanması ve örgüt üyesi Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli hakkında hazırlanan Mahrem imamlar iddianamesinde, örgütün sözde üst düzey bazı üyelerinin bir dönem Shu adlı programı kullandıkları, bu program üzerinden hiçbir şifreleme yapmadan rahatça konuştukları, her şeyi alenen birbirlerine anlatıp bilgi paylaşımında bulundukları, tabletlerde özel mesajlaşma programlarının kullanıldığı, daha alt kadrodaki örgüt elemanlarının ise ByLock, Tango, KakaoTalk, Eagle, Tic Toc, Skype ve Ovo gibi sosyal medya mesajlaşma programlarını kullandıkları belirtilmişti. Bazı örgüt üyelerinin ise TunnelBear, Golden Frog ve Hotspot gibi programları kullandıkları tespit edilmişti.

Öte yandan, savcıların yürüttüğü soruşturmalarda elde edilen deliller ve ifadelere göre, askeri personele ilişkin fişleme amaçlı bilgiler MATRIX adı verilen özel programla çalıştırılan flaş bellekler aracılığıyla örgüt yöneticilerine aktarıldı. Bilişim alanında da çeşitli taktikler geliştiren örgütün kriptolu haberleşme ağı Falcon, örgüt mensuplarının cep telefonlarına elektronik, spor ve video oyunu odaklı canlı görüntü sağlayan programın simgesiyle yüklendi.