'Tek odada yanan soba ile 11 kişi yaşamaya çalışıyoruz'
Muhammed Şıhlar, "Bu evde annem, teyzem ve 9 çocuk birlikte yaşıyoruz. 5 kardeşiz. Teyzemin de 4 çocuğu var. Şimdilik sadece teyzem çalışıyor. Kış şartları çok zor evimiz de soğuk oluyor.…
ESKİŞEHİR (AA) SELÇUK KIZILDAĞ Eskişehir Yunus Emre Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri, çoğu Irak ve Suriye'den Türkiye'ye sığınan aileleri daha iyi anlamak, gıda, kıyafet gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak ve empati kurabilmek için "Ben Mülteci Olsaydım" projesi başlattı.
Tüm öğrencilerin gönlünden kopan bağışlarla elde edilen gelirle ailelere bir aylık erzak yardımı yapan ve ailelerin hikayesini dinleyen öğrenciler, göç yolculuklarını, vatanından ayrılan insanların duygularını da kaleme alarak kitaplaştırmayı hedefliyor.
Paylaşmanın "kullanılmayan eşyaları birine vermek" olmadığını savunan öğrenciler, daha çok "en sevdikleri" eşyadan vazgeçme, ekmeğini bölebilme felsefesiyle yardımlaşmayı benimsiyor.
Öğretmenlerinin rehberliğinde gittikleri mülteci ailelerinin evinde empati kurmaya çalışan öğrencilerin öncelikli amacı, "Neden geldiler?" sorusuna yanıt bulmak.
Öğrencilerin ziyaret ettiği Irak'tan Türkiye'ye 5 ay önce göç eden ve iki odalı müstakil bir evde 11 kişilik ailesiyle yaşayan 13 yaşındaki Muhammed Şıhlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de kendisini daha güvende hissettiğini söyledi.
Babası ve eniştesinin savaşta kaybolduğunu anlatan Şıhlar, "Biz beş kardeşiz. Bir de annem var. Teyzemin de kocası kayboldu. Biz de Irak'tan İran'a doğru dağlardan yola çıktık. İran polisi bizi yakaladı. Bizden para istediler yoktu veremedik. Tekrar Irak'a götürüldük. Bir süre sonra yine Türkiye'ye gelmek için yola çıktık. Gece dağlardan yürüyerek Türkiye sınırına ulaştık." dedi.
"Büyüyünce doktor olacağım"Ailede Türkçe konuşabilen tek kişi olan Muhammed Şıhlar, karanlıkta saatlerce yürüyerek Türkiye'ye ulaştıklarını aktararak, şöyle konuştu:
"Babam kaybolduğu için gelirimiz yoktu. Annemin çalışması gerekiyordu. Irak'ta kadınların çalışması ayıp. O yüzden de Türkiye'ye geldik. Yaklaşık 2025 kişi dağlardan saatlerce yürüdük. Bu evde annem, teyzem ve 9 çocuk birlikte yaşıyoruz. Biz 5 kardeşiz. Teyzemin de 4 çocuğu var. Şimdilik sadece teyzem çalışıyor. Kış olduğu için çok soğuk. Evimiz de soğuk oluyor. Tek odada soba olduğu için sobayı yakıyoruz. Bir oda da 11 kişi yaşamaya çalışıyoruz. Bu yıl 7. sınıfa gidiyorum. Büyüyünce doktor olacağım. Türkiye Irak'tan daha güzel. Burada yaşam şartlarımız da zor ama daha iyi, dönmek istemiyorum."
Mülteci aileyi ziyarete gelen Yunus Emre Anadolu İmam Hatip Lisesi 12. sınıf öğrencisi Yakup Atıcı ise gördüğü manzaraya çok üzüldüğünü dile getirerek, "Okulumuzun böyle bir proje düzenlediğini duyunca çok heyecanlandım ve projeye dahil oldum. Kardeşlerimizin bu durumda olduğunu görmek çok üzücü. Onları görmeden empati kurmak çok zor. Bundan sonraki hayatımda daha duyarlı olacağımı düşünüyorum. Dinlediklerimiz ve hissettiklerimizden yola çıkarak yazacağımız kitapla daha geniş kitlelerin empati kurmasını sağlayacağız." diye konuştu.
Proje sorumlularından okulun İngilizce öğretmeni Münebiye Irgat da öğrencilerinin duyarlılığını takdir ettiğini ifade ederek, "Tek amacımız bu insanların yerine kendimizi koyabilmek ve farkındalık oluşturmaktı. Öğrencilerimizin bu anlamda gayretlerini çok beğeniyorum. Dinliyorlar, not alıyorlar, seviyorlar, sarılıyorlar. Beni etkileyen kısım ise genellikle yol hikayeleri. Biz bunları masal gibi dinliyoruz ama bunların hepsi gerçek." dedi.