'Vatandaşlarımız elinde sigara bulunan din görevlisi görmek istemiyor'

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Bu yıl hem hac hem de umre organizasyonlarında sigara kullanmayan din görevlilerimizi tercih edeceğiz. Daha sonraki yıllarda sigara kullananlar sınava dahi giremeyecek." dedi.

Yerel Gerçek

ANKARA (AA) SEFA ŞAHİN Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bu yıl hac ve umre organizasyonlarında sigara içmeyen din görevlilerinin tercih edileceğini belirterek, "Sigaranın pek çok ilim adamı ve alim tarafından haram olduğu söyleniyor. Şahsen benim de kanaatim bu yöndedir. Vatandaşlarımız elinde sigara bulunan din görevlisi görmek istemiyor." dedi.

Erbaş, AA muhabirine, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından alınan "sigara" kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Diyanet İşleri Başkanlığının hac ve umre görevlendirmelerinde sigara içmeyen personelin tercih edileceğine ilişkin kararının bugüne kadar alınan en hayırlı kararlardan biri olduğunu belirten Erbaş, sigaranın asrın felaketleri ve insana zarar veren bağımlılıklar arasında yer aldığını kaydetti.

"Sigaranın pek çok ilim adamı ve alim tarafından haram olduğu söyleniyor"

Erbaş, din görevlilerince sağlığa zararlı bir maddenin kullanılmasının çok yanlış olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

"Bu yıl hem hac hem de umre organizasyonlarında sigara kullanmayan din görevlilerimizi tercih edeceğiz. Daha sonraki yıllarda sigara kullananlar sınava dahi giremeyecek. Belki daha sonraki aşamalarda din görevliliği sınavlarında sigara kullananlar tercih edilmeyecek. Bunu çok önemsiyorum.

Sigaranın pek çok ilim adamı ve alim tarafından haram olduğu söyleniyor. Şahsen benim de kanaatim bu yöndedir. Bizim bu noktada çok dikkatli olmamız, hassas davranmamız gerekiyor. Din görevliliği gibi mukaddes bir vazifede imamlarımızın, bütün görevlilerimizin bu tür alışkanlıklardan uzak durmaları gerekiyor."

Hac ibadetinin, müminin nefsine hakim olması noktasında bir nefis terbiyesi örneği olduğunu aktaran Erbaş, "Nefis terbiyesi için gittiğimiz Arafat'ta çadırların etrafındaki sigara izmaritlerini görünce benim yüreğime sanki bir hançer saplanıyor. Arafat'ta vakfe öncesi ya da sonrası bir Müslüman kardeşimin elinde sigara gördüğüm zaman çok üzülüyorum." ifadelerini kullandı.

"Vatandaşlar elinde sigara bulunan din görevlisi görmek istemiyor"

Erbaş, sigaranın zararları konusunda farkındalık oluşturmak adına ciddi mücadele verilmesi gerektiğine dikkati çekerek, hac ve umre organizasyonlarında sigara içmeyen personelin tercih edileceğine ilişkin kararın alınmasında vatandaşlardan gelen şikayetlerin de etkili olduğunu söyledi.

Vatandaşların, elinde sigara bulunan bir din görevlisi görmek istemediğini söyleyen Erbaş, sigaranın nasıl bir tehlike olduğunu millete vaaz ve hutbelerde anlatmaya devam edeceklerini bildirdi.

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığına verilen en önemli vazifenin toplumu din konusunda aydınlatmak olduğunu vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:

"Milletimizi beş konuda korumamız gerekiyor. İnsanların aklını, nesli, canı, malı ve dini korumak. Şöyle bakıyorum, sigaranın cana, mala, nesle, akla ve dine zararı var çünkü bir bağımlılık meydana getiriyor. Din de bağımlılıklardan insanı uzaklaştırıyor. Zararlı olan bağımlılıklardan insanların uzak olması gerekiyor, din bunu emrediyor. Dolayısıyla bizim en önemli vazifelerimizden birisi de insana zarar veren şeylerden insanı korumak. Bu açıdan sigarayla mücadele konusunu bir vazife addediyoruz."

"Din görevlilerini hassas davranmaya davet ediyoruz"

Bu konuda milletin desteğini beklediklerini ve din görevlilerini hassas davranmaya davet ettiklerini bildiren Erbaş, herkesin sigara bağımlılığından kurtulmasını Allah'tan niyaz ettiğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sadece bizim ülkemizde sigaraya ödenen paranın miktarı 30 milyar doları buluyor. Bu, 150 milyar lira anlamına geliyor. Dünyada her 3,5 saniyede bir insan açlıktan ölüyor. Sadece ülkemizde sigaraya ödenen paranın yarısı açlıktan ölecek olan insanlara verilse, o insanlar açlıktan kurtarılıyor. Sigara yerine binlerce okul, hastane yapılabiliyor. Binlerce aç ve açıkta olan mülteci insan, bulundukları konumdan kurtarılabiliyor ama maalesef sigara yüzünden ortaya çıkan hastalıkları tedavi etmek için de bir o kadar daha para harcanıyor. Dolayısıyla bu kararımızı, bu büyük felaketle mücadelenin bir başlangıcı olarak kabul ediyoruz."