ANKARA (AA) Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu ile Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün iş birliğiyle arkeolojik kazıların 12 ay boyunca yapılabilmesi için hazırlanan projenin tanıtım toplantısı, Kültür ve Turizm Bakanlığının Opera'daki binasında yapıldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, toplantıdaki konuşmasında, Anadolu'nun dünyanın en büyük medeniyetlerine ev sahipliği yaptığını, zengin bir kültür hazinesine sahip olduğunu söyledi.
Ancak bu hazinenin bugüne kadar çok az bir kısmının keşfedildiğini, bu projeyle bu keşfi hızlandırmak istediklerini vurgulayan Ersoy, Anadolu genelindeki 153 kazı projesinin 31'inin yerli, 122'sinin ise yabancı kazı başkanlıklarınca yürütüldüğünü belirtti.
Yerli kazı başkanlıklarınca sürdürülen projelerde sürelerin 45 ila 60 günle sınırlı bulunmasının en büyük sıkıntı olduğuna işaret eden Ersoy, "Bu projeyle birlikte proje kapsamındaki kazı alanlarının kazı sürelerini bütün yıla yani 12 aya yaymayı hedefliyoruz. Hem daha fazla uzman ve işçiyle destekleyeceğiz hem de kazı verimliliğini arttırmış olacağız." dedi.
"Ziyaretçi gelirleri kazı alanlarına kaynak olacak"
Daha hızlı ve verimli çalışma sürdürüldüğü için bu alanların birkaç yılda ziyaretçi alabilecek duruma gelebileceğine dikkati çeken Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yeni kazı alanlarına gelen ziyaretçilerden elde edilen gelirleri de yine bu kazı yerlerine kaynak olarak aktarmaya devam edeceğiz. Belirli bir süre sonra kazı yerleri kendi kendilerini finanse edebilen bir ekosisteme de kavuşmuş olacak ve bu sürdürülebilir bir hal alacak."
Ersoy, Muğla'da 4, Çanakkale ve Antalya'da 3'er, Denizli ve Mersin'de 2'şer, Burdur, Diyarbakır, Gaziantep, Isparta, İzmir ve Şanlıurfa'da birer kazı alanı olmak üzere toplam 20 noktayı projeyle destekleyeceklerini bildirerek, "2020 itibarıyla da her yıl minimum 20 ilave kazı yerini proje kapsamına alarak 2023'e kadar 122 kazı alanına hatta daha fazlasına ulaşmayı planlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Mevsimsel özelliklerinden dolayı sezonu tüm yıla yaymanın tüm kazı yerlerinde mümkün olmadığını dile getiren Ersoy, "12 ay şartını aramayacağız, alan mevsimsel olarak izin verdiği ölçüde maksimum seviyede ne kadar kazılabiliyorsa o kadar süre şartı arayacağız." dedi.
"Ek istihdam olanağı"
Ersoy, projenin istihdam imkanı yaratacağına da işaret ederek, şöyle konuştu:
"Proje kapsamında arkeoloji, sanat tarihi, epigrafi, eski çağ tarihi ve restoratör branşlarından 120 uzman personel ve 350 işçinin kazı çalışmalarında istihdam edilmesini planlıyoruz. Bütün kazı yerleri projeye dahil olduğunda, 122 kazı alanının tamamı ve daha fazlası projeye alındığında, binden fazla uzman ve 3 binden fazla işçiye yani toplam 4 binden fazla personele ek istihdam olanağı yaratılmış olacak."
Ersoy, projeyle kazı süresinin uzatılmasının yanı sıra kazılar konusunda yetişmiş uzman personel kapasitesinin artırılmasını da hedeflediklerini bildirdi.
Sümela ve Bodrum Kalesi müjdesi
Bakan Ersoy, Sümela Manastırı ve Bodrum Kalesi'ne ilişkin müjdeleri olduğunu da belirtti.
Sümela Manastırı'nın restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı olduğunu hatırlatan Ersoy, "2020'den önce manastırın açılması mümkün görünmüyordu ve Bakanlık olarak süreci, çalışmaları hızlandıracağımızı, ek kaynak ve bütçe sağlayacağımızı söylemiştim. 18 Mayıs Müzeler Günü'nde Sümela Manastırı'nın ilk bölümünün ziyaretçiye açılması kesinleşti." diye konuştu.
Bodrum Kalesi'nin de uzun süredir restorasyon sebebiyle kapalı olduğunu belirten Ersoy, 18 Mayıs'ta Bodrum Müzesi'nin birinci etap bölümünü ziyarete açacaklarını bildirdi.
Ayrıca restorasyon ekibinin mecburen kullandığı alandan 1 Haziran'a kadar çekileceğini dile getiren Ersoy, şunları kaydetti:
"1 Haziran'dan itibaren Bodrum Kaleiçi sahnesini Bodrumluların hizmetine tekrar sunmuş olacağız. Hem Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüz hem de Opera ve Bale Genel Müdürlüğümüz, geçen senelere göre çok daha zengin bir repertuvarı bu sene Bodrumlu sanatseverlerin beğenisine sunacak. Bodrum Kaleiçi eski canlı günlerine 1 Haziran itibarıyla kavuşmuş olacak."
Daha sonra Bakan Ersoy ile 20 kazı heyetinin başkanı "Arkeolojik Kazıların Yıl Boyunca Desteklenmesi Protokolü'ne imza attı.
"Arkeolojik açıdan büyük bir kazanım"
Patara Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Havva Işıkan Işık projenin arkeolojik açıdan büyük bir kazanım olduğunu belirterek, "Bana göre Türkiye Cumhuriyeti'ndeki kazılar tarihinde bugün çok önemli bir dönemeç olarak kaydedilecek." dedi.
Laodikeia Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Celal Şimşek, projenin bir dönüm noktası olduğunu belirterek, Bakan Ersoy'a teşekkür etti.
Projenin yetişmiş uzmanlar için önemine işaret eden Şimşek, "İlk etaptaki 20 kazıyla birçok uzman, usta, işçi istihdam edilecek." diye konuştu.
İtalya'da kazıların 12 ay devam ettiğine, bunun turizm açısından büyük bir girdisi olduğuna dikkat çeken Şimşek, Türk turizmi açısından da bu projenin bir kazanç olarak değerlendirilebileceğini vurguladı.
Zeugma Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Kutalmış Görkay, projenin çok yönlü olduğunu ve birçok alana kazanım getireceğini söyledi.
Görkay, projeyle Avrupa'da olduğu gibi kazıların finansmanının kendine yetecek hale getirildiğini, bunun çok önemli bir gelişme olduğunu kaydederek, "Bu model, Türkiye'nin arkeoloji ve kültür mirası geleceği için çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Tüm yıl kazı yapılacak yerler
Projeyle tüm yıl boyunca kazı faaliyetlerinin sürdürüleceği antik kentler ve ören yerleri şunlar:
"Antalya'da Patara, Side ve Olympos, Burdur'da Kibyra, Denizli'de Laodikeia ve Tripolis, İzmir'de Teos, Isparta'da Pisidia Antiokheia, Çanakkale'de Parion, Assos, Trio, Gaziantep'te Zeugma, Mersin'de Anemurium, Muğla'da Euromos, Stratonikeia Lagina ve Knidos antik kentleri, Diyarbakır'da Zerzevan Kalesi, Mersin'de Silifke Kalesi, Muğla'da Beçin Kalesi, Şanlıurfa'da Harran Örenyeri."