sağ sabit BOLUKBASI

İSTANBUL'UN 'YEREL GERÇEK' HABERLERİ

  • Dolar 33.9008
  • Euro 37.6352
  • GR ALTIN 2809.6
  • ÇEYREK 4627.6

Avrupa Birliği Başkanı Kaymakcı: Türkiye AB yolunda reform sürecini yeniden başlattı

Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği Başkanı Kaymakcı, Türkiye AB ilişkilerinde normalleşme ve iyileşme sürecinin başladığına dikkati çekerek, Türkiye yeniden AB üyeliği yolunda reform sürecini başlattı. dedi.

Avrupa Birliği Başkanı Kaymakcı: Türkiye AB yolunda reform sürecini yeniden başlattı
  • 01 Aralık 2018, Cumartesi 14:30

BRÜKSEL (AA) ŞERİFE ÇETİN Brükselde, Türkiye AB Ortaklık Komitesine katılan ve çeşitli temaslarda bulunan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Faruk Kaymakcı, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişiminin yarattığı travmanın geride bırakılarak Türkiye - AB ilişkilerinde normalleşme sürecine girildiğini aktaran Kaymakcı, darbe girişiminin, TürkiyeAB üyelik sürecine ciddi zarar veren bir durum oluşturması ve taraflar arasında güven sorunu doğurmasının yanı sıra diyalog mekanizmalarının büyük ölçüde donmasına yol açtığını anımsattı.

Kaymakcı, üç yıl aradan sonra ağustos ayında toplanan Reform Eylem Grubunun, Türkiye’nin AB üyelik yolunda kararlılığını bir kez daha gösterdiğini belirterek, Türkiye yeniden AB üyeliği yolunda reform sürecini başlattı. vurgusunu yaptı.

Türkiyenin AB üyelik sürecini yeniden canlandırdığını ve üyelik konusunda gerekli adımları atmaya hazır olduğunu belirten Kaymakcı, AB kanadında yaşanan bazı sorunlar nedeniyle Türkiyeye yönelik yeterli teşviğin gerçekleşemediğine de dikkati çekti.

AP seçimleri nedeniyle genişleme konusuna öncelik verilmiyor

Kaymakcı, özellikle gelecek mayıs ayında gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri nedeniyle birliğin genişleme konusuna çok fazla öncelik vermek istemediğini ve Türkiye konusunda kararlı politika izlemediğini anlamak gerektiğini söyledi.

Son yıllarda yaşanan olumsuz gelişmeler nedeniyle Avrupadaki Türkiye olgusunun gerektiği gibi olmadığının altını çizen Kaymakcı, bu algının olumluya dönüşmesi gerektiğini kaydetti.

Kaymakcı, bu çerçevede Türkiyenin üyelik sürecinin askıya alınması veya sonlandırılmasına yönelik bazı girişimler yapıldığına ancak bunların başarısız kaldığına dikkati çekti.

Türkiyenin Reform Eylem Grubundan yararlanarak özellikle yargı alanında reform sürecini hızlandıracağını ve Türk yargısını Avrupa Konseyi ve AB normlarına uygun bir şekilde daha güçlü hale getireceğini ifade eden Kaymakcı, böylelikle FETÖ darbesinin yarattığı zararların zamanla ortadan kaldırılacağını kaydetti.

Europol ile iş birliği PKK ve FETÖ ile mücadelede yararlı olacak

Reform sürecinin vize serbestisi diyaloğu kriterleri çerçevesinde de gerçekleştiğini belirten Kaymakcı, Türkiyenin, kişisel verilerin korunması, yolsuzlukla mücadele, terörle mücadele mevzuatının gözden geçirilmesi ve AB mevzuatıyla mümkün olduğu ölçüde uyumlu olmasının önemli çalışmalar olduğunu ifade etti.

Kaymakcı, vize serbestisi sürecinde, 72 kriterden 7sinin kaldığını ve AB standartlarına tam uyumlu biyometrik pasaportların da çıkarıldığını anımsatarak bunun yakın zamanda AB tarafından teyit edilmesinin ardından kalan kriter sayısının resmi olarak 6ya düşeceği bilgisini paylaştı.

Kişisel verilerin korunmasına ilişkin Türkiyedeki uygulamaların AB mevzuatına yakın olduğunu belirten Kaymakcı, bu kriterde de bazı uyum çalışmalarından sonra sorun çıkmayacağını düşündüğünü ifade etti.

Europol ile operasyonel iş birliği anlaşması için müzakerelerin dün başladığını hatırlatan Kaymakcı, Bunun imzalanmasının Türkiye açısından da yararlı olduğunu düşünüyorum. Bizim gerek PKK ile gerek FETÖ ile mücadelemizde istihbarat paylaşımı ve bilgi paylaşımı açısından önemli bir konu. diye konuştu.

AB ile Geri Kabul Anlaşması kriteri kapsamında, Türkiyenin bunu bu aşamada sadece Türk vatandaşları için uyguladığını anımsatan Kaymakcı, Bunun üçüncü ülke vatandaşlarına da uygulanması, Türk vatandaşlarına Schengen bölgesine vize serbestisi sağlanmasına bağlı. Dolayısıyla biz bu konuda önümüzü net bir şekilde gördüğümüz zaman tamamen de uygulamaya hazırız. Türkiyenin bu konuda yeteneği var. açıklamasında bulundu.

Kaymakcı, sürecin çok kısa zamanda gerçekleşmesini beklemenin doğru olmadığını, bu konuda onay hakkı olan APnin özellikle ocak ayından itibaren kendi seçimlerine odaklanacağını, yeni APnin haziran ayından itibaren oluşacağını, bu nedenle ortalama 11,5 yıllık bir surecin söz konusu olabileceğini bildirdi.

Türkiye AB gündemi yoğunlaşacak

Geçen hafta Ankarada düzenlenen Yüksek Düzeyli Siyasi Diyalog Toplantısının 1,5 yıl sonra yeniden yapılmasının önemli olduğuna işaret eden Kaymakcı, Türkiyenin hedefinin tam üyelik olduğunun bir kez daha vurgulandığını belirtti.

Uzun aranın ardından ilk defa 22 Kasım tarihli Yüksek Düzeyli Siyasi Diyaloğ Toplantısından sonra ortak yazılı bir açıklama yapılabildiğini kaydeden Kaymakcı, bu açıklamada da Türkiyenin üyelik sürecine sıkça atıf yapılmasının önemine vurgu yaptı.

Kaymakcı, toplantı vesilesiyle ortak takvimin de belirlendiğini belirterek, 18 Aralıkta Yüksek Düzeyli Enerji Diyaloğu Toplantısı, 28 Şubatta İstanbulda Türkiye AB Yüksek Düzeyli Ekonomi Toplantısı, ocak veya mart ayında Ulaştırma Diyaloğu Toplantısının yapılmasının planlandığını açıkladı.

Türkiye AB Ortaklık Konseyi toplantısının ise son 3,5 yıldır gerçekleşemediğini hatırlatan Kaymakcı, taraflardan gelen istek üzerine gelecek yılın ilk aylarında ya da AP seçimlerinin ardından ilişkilerin temel organı olan Ortaklık Konseyinin düzenlenmesi için yoğun çalışmalar yürütüldüğünü duyurdu.

Geleneksel olarak yapılması gereken Türkiye AB Zirvesine de yaklaşımın olumlu olduğunu söyleyen Kaymakcı, bunun da mayıs ya da haziran ayında gerçekleşmesinin öngörüldüğünü ifade etti.

Kaymakcı, TürkiyeA B ilişkileri normalleşme ve bundan da öte iyileşme sürecine girdi. İlişkimiz karşılıklı bağlanma olarak gerçekleşiyor. Türkiye zor bir dönemi atlattı ve daha da ilerleyecek. diye konuştu.

Gümrük Birliğinin güncellenmesinin aciliyeti

Türkiye ve AB arasındaki Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesini bir kazankazan projesi olarak gördüğünü aktaran Kaymakcı, bunun hem Türkiye hem de AB üyesi ülkelere önemli katkıda bulanacağı değerlendirmesinde bulundu.

Kaymakcı, Özellikle ABDde Trump yönetiminin dünya ticaretini korumacı ve engelleyici bir anlayışa itmesi ve tek taraflı kararlarla yürütme eğiliminde olması, Gümrük Birliğinin güncellenmesinin aciliyetini daha fazla ortaya çıkarıyor. ifadelerini kullandı.

Brexit sürecinde ticaret ortamında oluşan belirsizliğin giderilmesi için de bu güncellenme sürecinin başlatılması gerektiğine işaret eden Kaymakcı, bazı üye ülkelerin Türkiyedeki siyasi durumu gerekçe göstererek güncellemeyi geciktirdiklerini söyledi.

Kaymakcı, Bu doğru bir yaklaşım değil. Eğer gerçekten AB ve üye ülkeler yapıcı olmak istiyorsa, 15 Temmuz gibi ciddi bir darbe girişimini atlatmış müttefikleri Türkiyeyi desteklemeli, olumlu yönde teşvik etmeli. Şu andaki kısıtlayıcı yaklaşım, Türkiyedeki reform sürecini hızlandırmaz. Türkiye, Avrupa ailesine daha fazla ait olduğunu hissettikçe reformları hızlandıracaktır. değerlendirmesinde bulundu.

Avrupanın karşılaştığı birçok meselenin çözümünün Türkiyenin ABye üyeliğinden geçtiğini ifade eden Kaymakcı, yetkililerin popülizm furyası nedeniyle önemli kararlar almakta zorlandığını, popülizme çözüm bulunması gerektiğini kaydetti.

Kaymakcı, Radikalleşmenin engellenmesi, Müslümanların uyumu, göç ve terörle mücadele enerji arzı güvenliği, Avrupanın genel güvenliği, istihdam ve büyük ekonomik pazarlara ulaşma gibi alanlarda Türkiyenin üyeliği AB için değerli. vurgusunu yaptı.

Brexitin Türkiye'ye olumsuz yansımaları olmaması için çalışmalar yürütülüyor

Kaymakcı, Türkiye'nin Birleşik Krallık halkının kararına saygı duymakla beraber AB içerisinde genişlemeye olumlu bakan ve Türkiyenin üyelik sürecini destekleyen bir NATO müttefiki olan bu ülkenin ayrılmasını olumlu değerlenmediklerini ifade etti.

Brexit gerçekleşirse AB'nin Birleşik Krallık ile özellikle nasıl bir ticari ilişki inşa edileceğini belirlemesi gerektiğini belirten Kaymakcı, bu çerçevede Türkiye'nin de önemli bir ticaret ortağı olan Birleşik Krallık ile ticaret ilişkisine yön vereceğini kaydetti.

Mevcut Brexit anlaşmasının AB ve Birleşik Krallık arasında 2020 sonuna kadar gümrük birliği benzeri bir anlaşma öngördüğünü anımsatan Kaymakcı, Türkiyenin de gümrük birliğine taraf bir ülke olarak sisteme dahil oldugunu ifade etti.

Türkiye ve Birleşik Krallık arasında çalışma gruplarının bulunduğunu ve bunların ticaret ve vatandaş hakları konularını ele aldığı bilgisini paylaşan Kaymakcı, Birleşik Krallıkın ABden çıkması halinde bunun Türkiyeye olumsuz yansımaları olmaması için uğraşıyoruz. diye konuştu.

Birleşik Krallıkın AB müktesebatından kurtulmaya çalıştığını anlatan Kaymakcı, bu çerçevede Türkiyenin buradaki vatandaşlarının TürkiyeAB Ortaklık Hukukundan kaynaklanan haklarını korumak için çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

Kaymakcı, Brexitin Kıbrıs boyutu da olduğunu, Birleşik Krallıkın bu süreçte KKTC ile de eşgüdüm yaparak ilerlemesi gerektiğini kaydetti.

Fonlar hızlandırılmalı

ABnin Türkiyedeki mülteciler için Mali Yardım Programının (FRIT) Komite Toplantısının da yapıldığını aktaran Kaymakcı, Birinci FRIT döneminden aldığımız deneyimi ikinci dönemde kullanarak, fonların en hızlı ve verimli şekilde aktarılmasının sağlanmasını bekliyoruz. diye konuştu.

Kaymakcı, fonların büyük bir bölümünün sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra Kızılay, AFAD ve bakanlıklar gibi ana uygulayıcılar tarafından hızlı bir şekilde kullanılmasını istediklerini söyledi.

İkinci FRIT döneminin entegrasyon ve uyum konularına odaklanması gerektiğini belirten Kaymakcı, özellikle Suriyeli gençlerin eğitilmesinin önem arz ettiğini kaydetti.

Kaymakcı, Göç konusunda üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz da. ABnin verdiği iki söz var. Fonların hızlandırılmasını, artırılmasını ve ayrıca ABnin yasal göçün önünü açacak gönüllü insani kabul programını en kısa zamanda başlatmasını bekliyoruz. dedi.

AP raporunun dengeli olması AB'ye itibar kazandır

APnin Türkiye raporunun dengeli olmasının ABye itibar kazandıracağı değerlendirmesini yapan Kaymakcı, Rapor eğer Avrupada gördüğümüz aşırı sağ akıma veya popülizmle aynı çizgiye girerse bunun Türkiye AB ilişkilerine ve APnin saygınlığına katkısı olmaz. Biz Türkiye olarak AP üyelerine Türkiyeyi teşvik eden, önünü açan bir rapor kabul etmeleri çağrısında bulunuyoruz. dedi.

AB FETÖ'nün suç örgütü olduğunu anlamaya başladı

FETÖ ve darbe girişiminin AB tarafından anlaşılmasının zor olduğuna işaret eden Kaymakcı, FETÖ en sinsi ve benzeri görülmemiş bir örgüt ve yapı. AB çevreleri FETÖyü şu anda daha iyi anlıyorlar. FETÖnün birçok tür suç işleyen sinsi bir örgüt olduğunu, gizli siyasi gündemi bulunduğunu anlamaya başladılar. diye konuştu.

Kaymakcı, ABnin, darbeyi gerçekleştiren kişilerin demokrasiye karşı bir suç işlediğini de gördüğünü ancak birliğin bir örgütü terör örgütü olarak kabul etmesi için birkaç üye ülkenin girişimde bulunması ve 28 ülkenin de desteğini alması gerekmesinin, zorluk çıkardığını kaydetti.

İFİG 2025 BAKÜ'DE YAPILACAK İFİG 2025 BAKÜ'DE YAPILACAK

13. Uluslararası Yeni Dünyada İletişim Kongresi Bildiri Kitabı Yayımlandı 13. Uluslararası Yeni Dünyada İletişim Kongresi Bildiri Kitabı Yayımlandı

İFİG 2024 BİLDİRİ KİTABI YAYIMLANDI İFİG 2024 BİLDİRİ KİTABI YAYIMLANDI

DENİZOLGUN KURİŞLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU DENİZOLGUN KURİŞLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Beğendim 0 Muhteşem 0 Haha 0 İnanılmaz 0 Üzgün 0 Kızgın 0

HABERE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yükleniyor
yukarı çık