İSTANBUL (AA) - AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, Haliç Kongre Merkezi'nde gazete ve haber ajanslarının ekonomi müdürleriyle sohbet toplantısı düzenledi.
Toplantıda İstanbul ekonomisini büyütme projelerinden bahseden Yıldırım, önemli sayıda istihdamı artırarak İstanbul'un hane gelirlerini yükselteceğini bildirdi.
Bakanlığı ve Başbakanlığı sırasında İstanbul'un altyapısına dokunduğunu anımsatan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Şimdi de gönüllere ve ekonomiye dokunmak için İstanbul'dayım. 500 bin kişiye iş sağlayacak altyapı için İstanbul'dayım. Ekonominin altyapısına doğru dokunuşlar yaparak 500 bin kişiye istihdam sağlanmasının yolunu açacağız. Sadece üç projemiz bile 78 bin kişiyi iş sahibi yapacak. Yerel yönetimin doğru noktalara temas ederek, şehrin rekabetçi yönüne yönelik projeleri hayata geçirmesi, yarattığı öncü projeleri tetiklemesi, ekonomide çarpan etkisi yapıyor. Yani bir noktaya yapılan yatırım, başka yatırımların öncüsü ve tetikleyicisi olarak, etkilediği diğer sektörler neticesinde çarpan etkisiyle ekonomide büyüme sağlıyor.
Bir madene ulaşmak istiyorsanız dinamitleri doğru yerleştirmelisiniz. İstanbul 5 yıl sonunda üniversiteden mezun olan her gencimizin rahatlıkla iş bulabildiği, hane gelirlerinin arttığı bir kent olacak. Doğru hamleler yaparak hedefe ulaşabiliriz. Bugüne kadar verdiğim her sözü fazlasını yerine getirmiş birisiyim. İstanbul'u dünyanın merkezi yapmayı hedefliyoruz."
"İstanbul'da sürdürülebilir ve katma değerli üretim şart"
İstanbul'un ve İstanbul ekonomisinin Türkiye için önemine işaret eden Yıldırım, sürdürülebilir ve katma değerli üretimin şart olduğuna dikkati çekti.
Binali Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İstanbul, 15 milyon 67 bin 724 nüfusu, 5 milyon 664 bin çalışanıyla Türkiye'nin en büyük ve üretken şehri. GSYİH'nin yüzde 30.5'i, Ulusal Sanayi Üretimi'nin yüzde 29'u, Ulusal Hizmet Üretimi'nin yüzde 35'i, ulusal vergi gelirlerinin yüzde 49,9'u İstanbul'dan sağlanıyor. Tek başına ihracatı 78 milyar dolar olan şehir, bu haliyle 140 ülkeyi geride bırakıyor. Bu büyüklüğün sürdürülebilir olabilmesi için ise üretim şart.
Ulaştırma Bakanlığım ve Başbakanlığım döneminde altyapısına damga vurduğum İstanbul'u şimdi de ekonomik olarak kalkındıracağız. İstanbul 4.0 vizyon projelerimizde ekonomik değer yaratan projeler için 'Üreten İstanbul' ifadesini kullanıyoruz. Başbakanlığım sırasında Türkiye’yi yatırım yapılabilirlik sıralamasında 17 basamak yükselttik. Şimdi İstanbul'da belediye olarak iş dünyasının önünü açıp, özel sektör ve girişimciye Ar-Ge yoğun ve yenilikçi üretim yapmak için imkan tanımayı hedefliyoruz."
Yıldırım, bu doğrultudaki projeler arasında teknoloji geliştirme merkezleri, gıda üsleri, kruvaziyer limanları, fuar ve kongre merkezlerinin yer aldığını anlattı.
"Genç işsizliğe özel yatırım yapacağız"
Yıldırım, genç işsizliğe özel yatırım yapacaklarının altını çizdi.
"Türkiye Teknoloji Üssü" kuracaklarının bilgisini veren Yıldırım, şunları söyledi:
"Buradan Yeni Aziz Sancarlar çıkacak. Bayrampaşa'da kurulacak olan bu merkez yeni Aziz Sancarları ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz. Dünyadaki ve Türkiye'deki Ar-Ge ve teknoloji firmalarını özel teşviklerle burada kümelendirip tüm üniversiteler, kamu kurumları, yerel yönetimlerin iş geliştirme departmanları burada toplanacak. KOBİ'lerin fikirlerini bu merkezde büyütüp prototiplerini çıkarmaları için yardımcı olunacak. İBB şirketleri de ilgili alanlardaki girişimlerin müşteri ya da yatırımcısı olacak. Bunu da girişim sermayesi fonları kurarak veya fonlara katılarak yapacak, böylece girişim ekosistemine öncülük edecek. Yapay zekanın ham maddesi olan büyük veri (big data) bu üste akademisyenler, girişimciler ve araştırmacılarla paylaşılacak."
Yıldırım, bilim kurulunun onayı ile İstanbul'da toplanan verilerin, kişisel verilerin kullanılması kanunu ve güvenlik çerçevesinde anonim halde çalışmalarda kullanılarak yapay zeka merkezi oluşturulacağını dile getirdi.
Yıldırım, Türkiye Teknoloji Üssü'nün tam kapasiteye eriştiğinde aynı anda 6 bin 500 kişinin çalışabileceği bir alan haline geleceğini belirterek, "Merkez doğrudan 6 bin 500, dolaylı olarak da 18 bin istihdam yaratacak. Yıllık 8.5 milyar lira katkıyla Türkiye'nin 2023 yılı için 500 milyar dolar ihracat hedefine katkı sağlayacak." ifadelerini kullandı.
İstanbul'un 78 milyar dolar ihracat yaptığına dikkati çeken Yıldırım, ihracatı yükseltmek için ürünlerin kilogram değerini artırmak gerektiğine vurgu yaptı. Yıldırım, 160 şirket ve 500 girişimin yer aldığı vadide antikordan aşıya, lensten kemoterapi ilacına kadar pek çok değerli ürünün ortaya çıkacağını anlatırken bu oluşumun da doğrudan 20 bin, dolaylı yoldan da 30 bin istihdam yaratacağını, ekonomiye yıllık 27 milyar lira katkı sağlayacağını bildirdi.
"Teknoloji Geliştirme Merkezi kuracağız"
Şirket ve girişimcilerin en önemli gider kalemlerinden birinin "tesis inşasında harcadıkları kaynaklar" olduğunu anımsatan Yıldırım, çoğu şirket ya da girişimcinin bina aşamasında kaynaklarını azalttığı için Ar-Ge'ye yeterince yatırım yapamadığından bahsetti.
Binali Yıldırım, "Şirketler, girişimciler binaya değil Ar-Ge'ye yatırım yapsın diye Pendik'te bir Teknoloji Geliştirme Merkezi kuracağız. Bu merkez, İBB mülkiyetindeki araziye kurulacak ve bölümler şirketlere kiraya verilecek. Tesislerin, girdi ve çıktılarına göre konumlandırılarak üretim maliyetlerinde ve lojistik giderlerinde verimliliği artırılacak. Merkezde, bir tesisin çıktısı diğer bir tesis veya tesislerin girdisi olacak. Türkiye’de ilk kez uygulanacak bu sistem doğrudan 20 bin, dolaylı olarak da 30 bin istihdam üretecek. Aynı zamanda ekonomiye yıllık 20 milyar lira katkı yapacak." değerlendirmesinde bulundu.
"Yenikapı Kruvaziyer Limanı'nı hayata geçireceğiz"
İstanbul'un tarım bilgisi ve teknolojisini üretme kapasitesinin yüksekliğine dikkati çeken Yıldırım, şehir tarımından tohum geliştirmeye, topraksız tarımdan dikey tarıma tüm Türkiye'de uygulanabilecek teknik ve yöntemlerin Eyüpsultan Göktürk'te kurulacak "Tarımsal Üretim Merkezi"nde doğmasını hedeflediklerini söyledi.
Binali Yıldırım, bu teknolojilerin Türkiye sathında uygulanmasıyla tarım ihracatının yüzde 50 ve birim tarım alanı verimliliğinin yüzde 15 artacağına dikkati çekti.
İstanbul'un turizm potansiyeline de dikkati çeken Yıldırım şu bilgileri verdi:
"İstanbul 2018 yılında 13 milyonu aşkın yabancı turist ağırladı. Bu haliyle İstanbul dünyada en çok yabancı turist ağırlayan 8'inci şehir. Bu sayıyı 2023 yılında 22 milyona çıkarmak hedefindeyiz. Bu hedef doğrultusunda Yenikapı Kruvaziyer Limanı'nı hayata geçireceğiz. İstanbul’da turizmi geliştirmek için kruvaziyer limanı gerekli. Yenikapı'da inşa edilecek kruvaziyer limanıyla en az 500 bin üst gelir grubu turist İstanbul'a çekilecek. Limana 8 kruvaziyer gemisi aynı anda yanaşabilecek.
Yenikapı'da yapmayı planladığımız limanla yıllık cirosu 35 milyar doları bulan küresel kruvaziyer turizmi pastasından aldığımız payı yaklaşık 1,5 milyar dolara çıkaracağız. İstanbul, Akdeniz bölgesinin önemli kruvaziyer merkezlerinden biri olacak. Galataport kapsamında yapılacak Salıpazarı (Karaköy) Kruvaziyer Limanı da 1,2 kilometrelik alanda modern bir kruvaziyer limanı haline getirilmesiyle yılda 500 bin turisti ağırlayabilecek."
"İstanbul'a gelen bir turist ortalama 650 dolar harcıyor"
İstanbul'a gelen bir turistin ortalama 650 dolar harcadığını hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi:
"Fuar için gelen turist ise bin 500 dolar harcıyor. Kongre ve fuar turistini İstanbul'a daha fazla çekmek için atılım hedefliyoruz. Atatürk Havalimanı'nı Millet Bahçesi Fuar ve Kongre Merkezi'ne dönüştüreceğiz. Avrupa'nın 50 milyon ziyaretçiye sahip fuar pazarından yüzde 10 pay alma ve İstanbul’da her yıl 5 milyon fuar ziyaretçisi ağırlamak üzere tasarlanacak alan, 60 yeni fuara zemin hazırlayacak.
Burada her yıl 2 milyonu yabancı olmak üzere 4,5 milyona yakın ziyaretçi ağırlanacak. Böylece kent ekonomisine fazladan 3 milyar dolar turizm geliri sağlanacak. Fuarlar, ihracata yüzde 20 oranında katkı yapıyor. 170 milyar dolarlık Türkiye ihracatınınn 35 milyar doları bu fuarlarla sağlanıyor. Yeni fuar alanlarıyla gelecek 5 yılda iş turizmine yıllık 5 milyar dolar, kent ekonomisine 9,5 milyar dolar ve ihracata 50 milyar dolar destek hedefliyoruz. Pendik Fuar ve Kongre Merkezi ise 45 yeni fuara zemin hazırlayacak. Her yıl 1 milyonu yabancı olmak üzere 3 milyona yakın ziyaretçi ağırlanacak. Böylece kent ekonomisine fazladan 1.5 milyar dolar turizm geliri sağlanacak."
"Gıda üs'leri ucuzluğu getirecek"
Sebze, meyve, kuru gıda, su ürünleri gibi perakende noktalarının ihtiyaç duyduğu malları karşılamak için haller kurulacağını dile getiren Yıldırım, bu hal noktalarının Anadolu ve Avrupa yakasında gıda üssü olarak toplanacağını anlattı.
Yıldırım, bu şekilde araçların şehir içi trafiğindeki varlığının azalması sebebiyle trafik yoğunluğunun da buna bağlı azalacağını kaydetti.
Temel olarak ürünlerdeki hijyen ve kalite kontrolünün tek noktadan sağlanabileceğine dikkati çeken Yıldırım, gıda üslerinin ucuzluğu getireceğini belirtti.
Binali Yıldırım, "Bu şekilde şu anki hal binalarındaki yer sıkıntısı nedeniyle imkan sağlanamayan üreticilere alan açma sorununun da çözülmesi bekleniyor. Üreticilerin doğrudan perakendecilerle buluşmasıyla gıda enflasyonu/fiyatları düşürülmüş olacak. Nakliye araçlarının şehir trafiğinde seyrinin azalmasıyla da trafik rahatlayacak." değerlendirmesinde bulundu.
"Designed in Istanbul", "Inspired in İstanbul" logolu ürünler, dünya raflarını süsleyecek"
Binali Yıldırım, UNESCO'nun tasarım şehri ilan ettiği İstanbul'da, bu amaçla "Haydarpaşa Tasarım Merkezi"nin kurulduğunu belirterek, burada üretilecek "Designed in Istanbul", "Inspired in İstanbul" logolu ürünlerin, dünya raflarını süsleyeceğine dikkati çekti.
Türkiye'nin tekstili, ayakkabısı, elektronik üretimi, takı ve kuyum ürünlerinin, dünyanın dört bir yanından gelen yabancı ve yerli tasarımcılar tarafından Haydarpaşa Tasarım Merkezi'nde tasarlanacağını belirten Yıldırım, şunları kaydetti:
"Tasarım merkezi, kurulacağı alan Harem'den başlayarak Haydarpaşa Garı'na kadar uzanan Haydarpaşa Limanı ve çevresine kadar olan bölgeyi kapsıyor. Tasarım Merkezi projesi kapsamında, mevcut yapılar dönüştürülerek kültür ve sanat merkezleri, tasarım atölyeleri, konferans salonu, sergi alanı gibi işlevleriyle kente yeniden kazandırılacak. Ayrıca yüzen sahnede konser, gösteri, oyun ve çeşitli etkinlikler, kentliye İstanbul boğazı manzarası eşliğinde sunulacak.
Proje alanının tarihi ve mimari yapısını yansıtan fakat artık kullanılmayan konteyner, vagon gibi birimler yarı kapalı ve açık mekanlara dönüştürülerek eğitim, üretim, festival gibi etkinliklere ev sahipliği yapacak. Böylece açık mekan kullanımı da zenginleştirilecek. Açık alanlar aktivite odakları, sanat ve üretim aksı, ticaret aksı olarak planlanmış ve sanat atölyeleri, el sanatları satış birimleri, alışveriş sokakları, gibi fonksiyonları içeren kentsel aktivite mekanları olarak tasarlanacak."
Yıldırım, İstanbul'da artık daha mikro düzeyde ve detaylı çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayarak, "Ne yapacağımızı biliyoruz, altyapı bakımından tasarlama zamanına ihtiyacımız yok. Fikir, o fikri projeye dönüştürme gibi bir zamana ihtiyacımız yok. Bunların hepsi hazır. Hemen işe başlayacak durumdayız." diye konuştu.
İstanbul'un toplu ulaşımıyla ilgili payını yüzde 18'den 48'e çıkaracaklarını anımsatan Yıldırım, "Bu kara yolunun yoğunluğunu da yüzde 30 azaltmak demek. İkincisi de İstanbul'da 7,5 milyon insan E-5 ile TEM arasında yaşıyor. Buradaki nüfus, evinden çıkıp kuzeye, güneye, doğuya, batıya 750 metre gittiğinde bir istasyona ulaşmış olacak. Hedef bu. İstanbul'daki trafik akar hAle gelecek." bilgisini verdi.
Yıldırım, trafiğin İstanbul'a ciddi bir zaman, para, çevreye olumsuz etki, insan psikolojisine olumsuz etki gibi ciddi maliyetleri olduğuna işaret ederek, bu tasarruf yapıldığında hayallerin ötesinde bir kazanç oluşacağını ifade etti.
Trafiğin çok yoğun olduğu bölgelerde 100 kilometrelik tünel projelerinin bulunduğunu kaydeden Yıldırım, "İstanbul'daki 33 milyon seyahatin 2 milyon 150 bini karşıdan karşıya geçiş. Bu geçişte deniz kullanımı; yaklaşık yüzde 4. Bu oran belki yüzde 5'e çıkabilir. Şu anda 525 bin taşıma var. Mobilite arttığı için rakam değişir ama oran değişmez. " şeklinde konuştu.
"Metrobüse olan ihtiyaç azalacak"
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yıldırım, metrobüsün yükünün azalacağını belirterek, "Metrobüsün sorunu ne? Talep çok fazla, konfor bozuldu. İnsanlar tıkış tıkış. İçerisi kokuyor. Rahatsız edici bir durumu var. Raylı sistemler yapılınca metrobüsün yükü azalacak. Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattı bu sene sonunda açılacak. O tamamen metrobüse paralel. Ciddi bir yük alacak. Ayrıca bu ay Gebze-Halkalı hattı devreye giriyor. Bu da ciddi bir pay alacak." yorumunu yaptı.
Metrobüsü de kendi haline bırakmayacaklarını vurgulayan Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
"Otonom sistem dediğimiz bir sistemle, araçlarda bazı ufak tadilatlarla mevcut alt yapıyı kullanarak yüzde 50 kapasite artırabileceğiz. 18 metreden, 24 metreye çıkaracağız. Bilgisayar destekli yöneteceğiz. Telefonlardaki bilgilerin bluetoothla birbirine aktarılması gibi bunlar da birbirlerine aktarılacak. Durağa geliş-kalkış zamanlarını ayarlayacaklar. Aynı anda hepsi gelecek, inecek, binecek sıkışıklık olmayacak.
En büyük problem; hem durak aralarındaki seyahatlerde hem de duraklardaki yanaşma kalkmalarda uyumsuzluk vardı. Bu bilgisayar destekli şekilde yönetilecek. Sürücüsüz metrolardaki gibi bir yöntemle çalıştırıldığında, bu duraklardaki yığılmaları, sıkışmaları büyük ölçüde azaltmış olacak. Bu kısa vadeli bir çözüm. Orta-uzun vadede de alternatiflerin gelişmesiyle birlikte metrobüse olan ihtiyaç azalacak. Daha dengeli bir toplu taşıma sistemi kurulmuş olacak."
"Yenikapı'ya kapsamlı bir kruvaziyer limanı yapacağız"
Binali Yıldırım, turist sayısını gelecek 5 yılda 22 milyona, sonraki dönemlerde 30 milyona çıkarmak istediklerini belirterek, "Turizmden geliri artırmak için katma değeri yüksek, harcaması fazla olan turistleri getirmeyi hedefliyoruz. Yenikapı'ya kapsamlı bir kruvaziyer limanı yapacağız. Ordan gelen turistleri doğru Tarihi Yarımada'ya çıkaracağız ve oralarda para harcamasını sağlacağız. Bu tip turistler ortalama bin 500 dolar harcıyor. Normalde 600-650 doları geçmiyor." diye konuştu.
İstanbul'un son 2 senedir göç verdiğini aktaran Yıldırım, "Bir kısmı şehir pahalı diye gidiyor. Bir kısmı trafikten ama asıl sebep Anadolu şehirlerinin çok gelişmesi. İnsanların İstanbul'da aradığını bulabileceği birçok şehir var. Memleketlerine, özüne dönüyor. Özellikle emekliler... Yol, sağlık hizmeti, telefon, internet, havaalanı var. Üstelik hayat daha ucuz." şeklinde konuştu.
Yıldırım, İstanbul'un çeperlerinde 4 lojistik merkezi, 24 tane aktarma merkezi kuracaklarını dile getirerek, "Lojistik merkezlerinin amacı şehir içine mal giriş-çıkışlarını düzene sokmak. Bunun için 2 tarafa birer gıda üssü kuruyoruz. Burada da bütün halleri (sebze, meyve, su ürünleri kuru gıda) tek bir yerde toplayacağız. İçinde en az yüzde 25'i üretici olacak. Üretici olmayınca fiyat istikrarında sorun oluyor. Her türlü mal buraya girecek. Daha küçük araçlarla İstanbul'un içine dağıtılacak. Fuzuli trafiğin de önüne geçilecek." ifadelerini kullandı.
Hangi işi yapacaklarsa şehirde yaşayanların katılımıyla yapacaklarının altını çizen Yıldırım, "Şehri birlikte yöneteceğiz." dedi.
"Gençler için Girişimcilik Atölyeleri kuracağız"
Yıldırım, gençler için Girişimcilik Atölyeleri kuracaklarını belirterek, "Buraya parası olanları getireceğiz, fikirleri dinleyecekler, beğendikleri fikre destek verecekler. Böylece gençlerin aklıyla, girişimcilerin sermayesi birleşecek. Teknopark'tan öte birşey. Teknopark'ta çoğu sigorta priminden, vergiden kurtulmak için 'Girişimci istihdam ediyorum' diyor." bilgisini verdi.
Anadolu Yakası'nda Bilişim Vadisi, Avrupa Yakası'nda Bayrampaşa'da Türkiye Teknoloji Üssü kurulacağını vurgulayan Yıldırım, "Teknolojiye ve bilişime inanıyoruz. Buraya çok fazla yatırım yapacağız. İstanbul, bu açıdan avantajlı çünkü nüfusunun yüzde 45'i genç." açıklamasını yaptı.
Yıldırım, kentsel dönüşüm işinde belediyenin hakemlik yapacağına işaret ederek, bu alanda Fikirtepe işini de ele alacaklarını söyledi.
Tasarım ilkelerinin belediye tarafından değerlendirileceğini vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Yerinde dönüşüm esas alınacak. Finansmanda da Bakanlık, Emlak Konut, TOKİ, belediye işin içinde olacak. Fikirtepe'de bizim de babadan kalma bir yerimiz vardı. Bir arkadaş haberini yaptı, sonra da 34 bin lira tazminat ödemek zorunda kaldı. Fikirtepe'de kirası ödenmeyelere vereceğim. Müteahhit herkesle anlaşmış bir biz kalmışız. Biz de anlaşmaya imza atmıyoruz. Avukata verdim, okuttum, insanların aleyhine. Hiçbir güvenceleri yok. Bunu baştan sona değiştirdik. Adam isyanda. Önce milleti üzerimize sürdü. Onların lehine yaptığımızı bir türlü anlatamadık. Sonunda uğraştık, dediğimiz noktaya getirdik, şimdi 'Allah razı olsun' diyorlar. Onları kurtardık aslında. Bu bir tesadüf. Denk geldi. Bunun sisteme bağlanması lazım."
Yıldırım, "Millet kararını bir ay sonra verecek. Verdikleri kararın başımız, gözümüz üstünde yeri var. İstanbul, henüz bitmemiş bir roman." diyerek sözlerini tamamladı.
"31 Mart'ta yeni bir destan yazacağız"
AK Parti Şişli İlçe Başkanlığı önünde halkı selamlayan Yıldırım, 31 Mart'ta yeni bir destan yazacaklarını belirtti.
Yıldırım, "Bugün doya doya Şişli'de beraber olacağız. Şişli'yi, İstanbul'u konuşacağız. Dertleşeceğiz. İnşallah daha güzel günlere hep birlikte emin adımlarla yürüyeceğiz. Bu kutlu yürüyüşü sürdüreceğiz. Ne diyoruz? Durmak yok, yola devam." diye konuştu.
Konuşmanın ardından buradan ayrılan Yıldırım, cuma namazını Mecidiyeköy Merkez Camisi'nde kıldı.