Küçük Sena sosyal medyadaki çağrıyla hayata tutundu

KAYSERİ (AA) Kayseride yaşayan Halime ve Süleyman Özyay çiftinin üçüncü çocukları Sena, prematüre olarak dünyaya geldi. Doğduktan sonra zorlu bir hayat mücadelesine başlayan Senaya 6 yaşındayken, genetik kökenli kemik iliği yetmezliği (Fanconi Aplastik Anemisi) teşhisi konuldu.

Çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle 8 yaşında 8 ameliyat geçiren Sena, hayati risk taşıyan kemik iliği yetmezliği tedavisi için gerekli olan iliği ise Sinoptan gelen müjdeli haberle buldu.

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesinde kemik iliği nakli yapılan Sena, tedavisinin ardından trombosit kana ihtiyaç duydu. Baba Süleyman Özyay, genetik hastalığın tedavisi için gerekli kan ihtiyacını yakın çevresinden karşılayamadı.

Son çare olarak sosyal medyadan paylaşımlar yapan Süleyman Özyay, kızının yaklaşık 7 aylık tedavi sürecinde bulduğu 300 ünite kanın 200ünü sosyal medyadan kan ihtiyacını duyan ve kan vermek isteyenlerin aracılığıyla elde etti.

8 farklı ameliyat oldu

Baba Süleyman Özyay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, prematüre doğan kızının zorlu bir yaşam mücadelesi verdiğini söyledi.

Yaşam azmini bırakmayan kızının midesinden, dişinden ve kalçasından 8 farklı ameliyat olduğunu anlatan Özyay, şunları kaydetti:

Kızımın Fanconi Aplastik Anemisi hastalığı için kök hücre nakli gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Bunun için de gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra kısa sürede kök hücre bulundu ve nakil gerçekleştirildi. Tedavi süresi bitince eve gittik ancak evde 15 gün sonra kusma yaşadı. Tekrar Erciyes Üniversitesi Hastanesine geldik ve o günden sonra 7 aydır tedavisine devam ediyor. Bağırsak Civeşlisi geçirdikten sonra, sürekli ishalinde kanama olduğu için kan takviyesi ihtiyacı duyduk. Bu süreçte genetik bir hastalık olduğu için yakın akrabamızdan ve çevremizden kan desteği sağlayamadık. Mart 2017de teşhis konuldu. Nakilden sonra çevremizden bulabildiğimiz kadarıyla kan bulduk. Kanın trombosit olması gerektiği için insanlar çekingen davrandılar. Bazıları kan vermek için geldi ancak vermeden ayrıldı.

Sosyal medyadan 200 ünite kan

Özyay, daha sonra bunun için sosyal medya üzerinden yayın yaparak kan ihtiyacını karşılamaya çalıştığını aktararak, Senaya tedavi sürecinde 300 ünite kan takviyesinde bulunuldu. Bunun yaklaşık 100 ünitesini Erciyes Üniversitesi Kan Merkezi tedarik etti, geri kalan 200 üniteyi ise sosyal medya üzerinden yayın yaparak bulduk. Sosyal medya üzerinden yaptığımız yayınlar sonrası bazı insanlarımız şehir dışından geldi. Nevşehirden arayan, Sakaryadan arayanlar oldu hatta Sakaryadan arayan kişi kargo yoluyla kanını göndermek istedi. ifadelerini kullandı.

Kan bağışı yapan duyarlı insanlara teşekkür eden Özyay, kan ihtiyacının giderildiğini ve son 15 gündür kan takviyesine ihtiyacın kalmadığını dile getirdi.

Sosyal medyadan duyurulan çağrıya kulak veren insanlar sayesinde Senanın tedavi edildiğini anlatan Özyay, İnsanların duyarlı olmaları, sosyal medyayı takip etmeleri önemli. Biz de sosyal medyayı iyi bir şekilde kullanmışız. Bunun karşılığını Senayı hayata bağlayarak aldığımızı söyleyebiliriz. Hayati tehlikesi şu an itibarıyla yok. dedi.

Duyarlı insanlara teşekkür etti

Özyay, trombosit kanın üç gün ömrü olduğunu, günlük üç ünite kan alınabildiğini ve bu durumun kan bulma işini zorlaştırdığını söyledi.

Tedavi sürecinde kan verme ile ilgili anılarını anlatan Özyay, şöyle devam etti:

Örneğin Nevşehirden gelen bir arkadaş vardı. Kan vermek için 4 gün beklemesi gerekiyordu. Memleketine gitti, 4 gün sonra Kayseriye gelerek kan verdi. Öyle duyarlı insanlar da vardı. Burada kan veren ve yardımcı olmaya çalışan herkese teşekkür ediyorum. Sena 1inci sınıfa gitti. Beyin kanaması geçirdiği için okula çok sık gidip gelemedi. Gittiği dönemde de okuma yazmayı kısa sürede öğrendi. Tek umudumuz Senanın sağlığına kavuşup okuluna gidebilmesi.

Kızları Senaya ilik veren Sinoplu vericiyi görmeyi ve tanışmayı çok istediğini belirten Özyay, Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Servisinde görevli doktorlar Prof. Dr. Musa Karakükçü, Doç. Dr. Ekrem Ünal ve Dr. Alper Özcana da kızlarının tedavisine olan yardımlarından dolayı teşekkür etti.