Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından Huber Köşkü’nde basın açıklaması yaptı
Toplantıda ele alınan konular ve Koronavirüs (Kovid-19) ile mücadeleye dair açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kovid-19 salgınında önemli bir dönüm noktasına gelindiğini dile getirdi.
Türkiye'nin en baştan itibaren salgınla mücadelesini dört ana hedef etrafında yürüttüğüne değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların fiziki mesafenin temini, sağlık sisteminin ayakta kalması, temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili üretim ve tedarik zincirlerinin aksamamasıyla kamu düzeninin devam etmesi olduğunu söyledi.
Gelişmiş ülkelerin çoğunun dahi bu başlıklarda kontrolü sağlamakta zorlandığı bir dönemde Türkiye’nin devleti ve milletiyle örnek bir mücadele ortaya koyduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hastalığın tespiti ve tedavisi konusunda kendi özgün modellerimizi geliştirip uygulamaya geçirdik. Bu sayede hem ölüm oranımızı çok aşağıda tuttuk hem de hastalığın yayılma hızının önünü başarılı bir şekilde kestik. Yeni hasta sayımız artık binli rakamlarla ifade edilir hâle geldi. Yoğun bakım ve solunum cihazına bağlı hasta sayısı sürekli azalıyor. Buna karşılık iyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor. Doktoruyla hemşiresiyle teknisyeniyle tüm sağlık çalışanlarımızın fedakârca gayretleri neticesinde hastanelerimizde vicdanları kanatan hiçbir görüntü yaşanmadı” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının Türkiye'de görüldüğü ilk günden itibaren tüm adımların bilinçli, kararlı ve zamanlı atıldığının altını çizerek Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri ve değerlendirmeleri ışığında her türlü tedbiri aldıklarını anımsattı.
“ALINAN TEDBİRLERDEN ETKİLENEN TÜM KESİMLER İÇİN DESTEK PROGRAMLARI HAZIRLADIK”
Salgınla mücadelede alınan tedbirleri tek tek anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Alınan tedbirlerden etkilenen tüm kesimler için destek programları hazırladık. Hizmete sunduğumuz finansman ve sosyal destek paketlerinin tutarı 200 milyar lirayı aştı. Sosyal yardımlardan yararlanma hakkı olanlara ilave nakdi yardımlar yaptık. İlk iki sosyal destek programıyla 4 milyon 400 bin vatandaşımıza biner lira nakdi yardımda bulunduk. Çok daha kapsamlı olan üçüncü sosyal destek programıyla bütün bunlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor” dedi.
“Biz Bize Yeteriz Türkiyem” kampanyasına şu ana kadar yapılan bağışların tutarının 1 milyar 910 milyon lirayı bulduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kampanyanın devam ettiğini, milletin bu zor günde bir kez daha birbirine destek olduğunu, örnek bir dayanışma sergilediğini anlattı.
Türkiye'de bunlar yapılırken, yurt dışındaki vatandaşların da ihmal edilmediğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kurduğumuz havayolu köprüleriyle 65 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik. Sadece 16 Nisan'dan beri vatanlarına kavuşturduğumuz kişi sayısı 29 bini buldu. Bu vatandaşlarımızı, yurtlarda 14 gün karantinada tuttuktan sonra evlerine göndermek suretiyle, sınırlarımız ötesinden hastalık taşınması riskinin de önüne geçtik. Maskeden tuluma, tanı kitinden solunum cihazına kadar her konuda sadece kendi kendimize yetmekle kalmadık, 57 ayrı ülkeye yardım yaptık, destek verdik. Son olarak Somali'ye, diğer tıbbi malzemelerin yanı sıra kendi üretimimiz olan solunum cihazlarından da hibe ettik. Bu cihazlar, Somali'nin ilk solunum cihazları olarak hizmete girdi. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere pek çok ülkeye, talep ettikleri tıbbi malzemeleri, ihtiyaç planlamamız çerçevesinde gönderdik, gönderiyoruz. İlaç ve aşı geliştirme çalışmalarını, uluslararası toplumla iş birliği hâlinde sürdürüyoruz.”
“SINIRLAMALARIN BİR KISMI AZALTILARAK DA OLSA SÜRECEKTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de Koronavirüs Küresel Mukabele Uluslararası Taahhüt Etkinliği'ne video konferans yoluyla katılarak bu konudaki görüşlerini ve destek beyanını dünyayla paylaştığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşlara getirilen sokağa çıkma sınırlamasının, salgının yayılmasını ciddi oranda engellediğine dikkati çekerek, büyükşehirler ile Zonguldak'ta uygulanan hafta sonları ve resmi tatillerde sokağa çıkma sınırlandırmasının salgınla mücadeleye büyük faydasının olduğunu, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Bilim Kurulu ile yakın iş birliği halinde alınan tedbirler sayesinde bugünlere gelindiğini belirtti.
Alınan tedbirlerin önemli bir kısmında 1,5 ayın geride bırakıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elbette normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız. Ancak, şu gerçeği asla aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizde de hiçbir şey tam manasıyla eskiden bildiğimiz ‘normal’ düzene dönmeyecektir, dönemeyecektir. Salgının daha ne kadar süreceği, hastalığa çare olacak ilaçların ne zaman bireylerin kullanımına sunulabileceği henüz belli değildir. Bunun için, evet normale döneceğiz, ama bu yeni bir normal olacaktır. Sınırlamaların bir kısmı azaltılarak da olsa sürecektir” ifadelerini kullandı.
“REHAVETE DE KARAMSARLIĞA DA KAPILMADAN MÜCADELEYİ SONUNA KADAR YÜRÜTECEĞİZ”
Salgının tamamen bitmediği ülkeler sebebiyle uluslararası seyahatlerin ne zaman tam anlamıyla açılacağının hâlâ belirsiz olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel ekonomik ve siyasi dengelerdeki sarsıntının nasıl bir tablo ortaya çıkartacağı meçhul olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay koordinasyonunda, tüm bakanlıkların ve kurumların katılımıyla bir normalleşme planı hazırlandığını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Açıklayacağım plan, halkımızın beklentileri ve bakanlıklarımızın çalışmaları ile Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulumuzun görüşleri çerçevesinde şekillenmiştir. Ancak, bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bu takvim, bir anda Mart ayının ilk günlerindeki hayatımıza geri dönüş anlamına gelmiyor. Normalleşme planıyla sadece, vatandaşlarımızın günlük hayatlarını, salgın şartlarında olabilecek en iyi seviyeye getirmeyi hedefliyoruz. Rehavete de karamsarlığa da kapılmadan, bu mücadeleyi sonuna kadar yürütecek ve inşallah başaracağız” şeklinde konuştu.
“DÜZENLEMELERİ MAYIS, HAZİRAN VE TEMMUZ AYLARINA YAYARAK YAPIYORUZ”
“Sınırlandırmaların kademeli şekilde esnetilmesiyle ilgili düzenlemeleri, genel olarak mayıs, haziran ve temmuz aylarına yayarak yapıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, fiziki mesafenin korunması, maske kullanımı, temizlik kurallarına sıkı şekilde riayetin, bu sürecin vazgeçilmez şartları olduğunun altını çizdi.
Sağlık Bakanlığının tüm sektörlerde normalleşme sürecinde uygulanacak salgın tedbirlerine ilişkin rehber dokümanlar hazırlayarak ilgili kurumlara göndermeye başladığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Tüm kurumlar ve işletmeler, faaliyetlerini bu rehber dokümanlardaki kurallara uygun şekilde yürütecek. İlk müjdemiz 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızadır. 65 yaş üstü gruba, ilk etapta, sokağa çıkma sınırlandırması günlerinin birinde ve dört saat süreyle, yürüme mesafesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkânı getiriyoruz. İlk uygulamayı da, bu hafta sonu 10 Mayıs Pazar günü saat 11 ile 15 saatleri arasında gerçekleştiriyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 20 yaş altı için ise bu esnemenin iki grup hâlinde uygulanacağını bildirerek 0-14 yaş grubu hafta içinde, 13 Mayıs Çarşamba günü, yine 11 ile 15 saatleri arasında, yürüme mesafesiyle tahditli olarak dışarı çıkartılabileceğini, 15-20 yaş grubunun ise 15 Mayıs Cuma günü, yine aynı şartlarda ve aynı saatlerde dışarı çıkarak hava alıp dinlenebileceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurallara riayet düzeyine bakılarak sonraki haftalarda da aynı uygulamanın devam ettirileceğini söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Hâlen 31 ilde uygulanan şehirlerarası giriş-çıkış sınırlandırmasını, ilk etapta, bu geceden itibaren yedi ilimiz için bitiriyoruz. Bu illerimiz; Antalya, Aydın, Erzurum, Hatay, Malatya, Mersin ve Muğla'dır. Her hafta illerimizle ilgili değerlendirme yapacak, gelişmelere göre karar vereceğiz. Diğer 24 ilimizdeki giriş-çıkış sınırlaması 15 gün süreyle uzatılmıştır. İstanbul, Ankara ve İzmir'deki ticari taksiler için tek-çift plaka uygulamasını 5 Mayıs itibariyle sona erdiriyoruz. Gereken temizlik şartlarının sağlanması, randevu sistemiyle çalışılması ve koltuk sayısının yarısı kadar müşteriye hizmet verilmesi şartıyla, berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs'ta faaliyete geçebilecek. Aynı şekilde, Sağlık Bakanlığının ve Ticaret Bakanlığının belirlediği kurallara uyulması şartıyla alışveriş merkezleri 11 Mayıs'tan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek. Giyim eşyası, ayakkabı, çanta, zücaciye gibi ürünlerin satıldığı işletmeler, belirlenen şartlara uymak kaydıyla, 11 Mayıs'ta hizmete açılabilecek.”
“ÜNİVERSİTELER 15 HAZİRAN’DA AKADEMİK TAKVİME DÖNEBİLECEK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yıl hac ibadetinin yerine getirilip getirilemeyeceği ile ilgili olarak da Diyanet İşleri Başkanlığının, gerekli görüşmeleri yaparak karar vereceğini, bu konuda İslam âleminin geniş bir istişareyle ortak karar alması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerlik terhis işlemlerinin 31 Mayıs'ta, Millî Savunma Bakanlığının atama, görevlendirme ve personel temin faaliyetlerinin 1 Haziran'da, celp işlemlerinin 5 Haziran’da, bedelli askerlik işlemlerinin ise 20 Haziran'da yeniden başlayacağını, belediyelerin kredi işlemleri ile İller Bankası ihalelerinin 27 Mayıs'ta yeniden açılacağını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın hastanelerinin sayılarının 1 Haziran'dan itibaren azaltılarak bu kuruluşların normal işleyişe başlamalarının sağlanacağını açıkladı.
Eğitimde atılan adımları Sağlık Bakanlığının ve Bilim Kurulu’nun tavsiyeleri doğrultusunda belirlediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Buna göre, Yükseköğretim Kurumları Sınavı 27-28 Haziran’da, Liselere Geçiş Sınavı 20 Haziran’da, Askerî Öğrenci Sınavı 14 Haziran'da yapılacaktır. Üniversiteler 15 Haziran’da akademik takvime dönebilecekler” dedi.
“SALGININ YENİDEN YAYILMASI HÂLİNDE DAHA SERT TEDBİRLERE BAŞVURMAK ZORUNDA KALABİLİRİZ”
Sağlık Bakanlığının ve Bilim Kurulu’nun görüşlerine uygun şekilde hazırlanan normalleşme planının, daha önce de belirtiği gibi dinamik bir şekilde uygulayacaklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Gelişmelere ve ihtiyaca göre, bazı tarihlerin öne alınması, bazılarının geriye bırakılması mümkündür. Ülkemizin, bu plan doğrultusunda ne zaman arzu ettiğimiz düzeyde normalleşeceğinin kararını 83 milyon hep birlikte vereceğiz. Şayet, Sağlık Bakanlığının hazırladığı rehberlerdeki kurallara riayeti en üst düzeyde tutarsak bu süreç daha hızlı olacaktır. Ancak, kurallara uyulmaması ve Allah göstermesin, salgının yeniden yayılması hâlinde, çok daha sert tedbirlere başvurmak zorunda kalabiliriz. Dünyada salgını önce kontrol altına alıp, sonra kurallara yeteri kadar uymadıkları için yeniden meşum hastalığın pençesine düşen ülke örnekleri vardır. İnşallah biz böyle bir duruma düşmeyeceğiz. Tedbirsiz tevekkül cehalet alametidir. Biz, salgınla mücadele için bilim insanlarımızın söylediği her tedbiri harfiyen yerine getirmek suretiyle, Allah'ın bir kaderinden bir diğer kaderine sığınacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sürecin Türkiye’de siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel her türlü alanda yeni bir silkinişe, uyanışa, dirilişe vesile olmasını dileyerek, “Çünkü ülkemizde, maalesef, tek parti devrinden beri bu millete maddi-manevi eziyet eden bir anlayışın, salgın günlerinde dahi içindeki kini, nefreti, karanlığı ortalığa saçmaktan geri durmayan örnekleriyle karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millî iradenin üstünlüğünü, demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti, sandığı hazmedemeyen bu faşist zihniyetin hâlâ vesayet, darbe ve cunta özlemiyle yanıp tutuştuğunu kaydederek, “CHP yöneticilerinin sadece son bir haftadaki beyanlarını alt alta koyduğunuzda ortaya çıkan tablo bize bunu söylüyor” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokratik yöntemlerle iktidara gelmek yerine, darbeyle ülkenin yönetimini gasp etme hevesiyle hareket edenler, 15 Temmuz’da milletten aldıkları derse rağmen aynı yolda yürümekte ısrar ediyorlar. Sadece son günlerdeki kötü örnekler bile, karşımızdaki hastalıklı zihniyetin asla iflah olmayacağının delilidir” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışın miadının dolduğuna işaret ederek, “İnsanlık nasıl Kovid-19 virüsünü eninde sonunda yenecekse inşallah, Türkiye de bu bağnaz zihniyeti bir daha geri dönmemek üzere tarihe gömecektir. Türkiye’nin yeni dönemdeki en önemli kazanımlarından birinin de siyasetteki bu değişim olacağını ümit ediyoruz” sözlerine yer verdi.
“LİBYA HALKININ HUZURU VE REFAHI TÜM KUZEY AFRİKA VE AKDENİZ’İN İSTİKRARININ ANAHTARIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin salgınla mücadeleye yoğunlaşmasını, fırsat bilen terör örgütünün hem sınırlar içinde hem de sınırlar ötesinde saldırılarını artırdığını belirterek, “Sadece bu tavır bile, terör örgütünün ne kadar insanlıktan uzak bir yapı olduğunu göstermeye yeterlidir. Ülkemiz içinde sayıları çok azalmış olmakla birlikte, hâlâ varlıklarını sürdüren kılıç artığı teröristlerin eylem arayışlarına izin vermiyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya’da ülkenin meşru yönetimine verdikleri destek sayesinde, darbeci Hafter'in gerileme sürecine girdiğine vurgu yaparak, “Attığı her adımla işgali altında tuttuğu topraklardaki halkı da karşısına alan Hafter’i kurtarmaya, kendisine sınırsız maddi destek ve silah sağlayan ülkelerin çabaları da yetmeyecektir. İnşallah yakında Libya’dan yeni müjdeli haberler alacağız. Libya’nın güvenliği, Libya halkının huzuru ve refahı, tüm Kuzey Afrika ve Akdeniz’in de istikrarının anahtarıdır. Bu anlayışla, meşru Libya yönetimine verdiğimiz desteği devam ettirerek bölgeyi yeniden bir barış beldesi hâline dönüştürmekte kararlıyız” açıklamasında bulundu.
“ÇİFTÇİLERİMİZE, HUBUBATTA TON BAŞINA 230 LİRA PRİM VE DESTEK ÖDEMESİ YAPIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini, yaklaşık 20 gün sonra başlayacak hasat dönemi öncesinde çiftçilere vereceği bir müjdeyle tamamlamak istediğini belirterek, şöyle devam etti: “Toprak Mahsulleri Ofisimizin sert ekmeklik buğday alım fiyatını ton başına bin 350 liradan bin 650 liraya yükseltiyoruz. Arpa alım fiyatını ise ton başına bin 100 liradan bin 275 liraya çıkartıyoruz. Ayrıca çiftçilerimize, hububatta ton başına 230 lira prim ve destek ödemesi yapıyoruz. Ton başına bakliyat alım fiyatlarını da kırmızı mercimekte 3 bin 500 lira, yeşil mercimekte 3 bin 200 lira, nohutta 3 bin 350 lira olarak belirledik. Bakliyattaki prim ve destek ödemesi de ton başına 800 liradır. Yeni dönem hububat ve bakliyat alım fiyatlarının üreticimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.”
.