Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde Yazar Saadettin Acar’ın sorularıyla şekillenen programda Osmanlı’da padişahların, şehzadelerin, hanım sultanların ve meslek sahiplerinin sanatla meşgul olduklarını aktaran Hasan Kaçan: "İnsan ruhunun sanata ihtiyacı var. Sanatın olmadığı toplumlarda incelik ve zarafet ortadan kalkar. Sosyal hayatın içinde sanat olduğu zaman huzur ve sükûnet beraberinde gelir." dedi.
Hasan Kaçan: “Adab-ı Muaşeret de Sanattır”
Sanatçılığın, illa bir sanat dalıyla meşgul olmak olmadığını vurgulayan Kaçan, sokakta insanlara selam vermek, bir satıcıya kolay gelsin demek gibi adab-ı muaşeret kurallarını yerine getirmenin de bir sanatçılık olduğunu belirtti.
Saadettin Acar’ın ilgili sorusu üzerine Kaçan: "Düşünceler değişebilir. İnsanların düşüncelerinin değişmesine çok şahit oldum. Ancak insanın duruşu değişmemeli kanaatindeyim. Eğer insan ahlaklıysa dürüstse iyi ve emin bir insan olarak tanınıyorsa onun hangi görüşten olduğunun bir önemi yoktur." diye konuştu.
Sanatın endüstri haline geldiğini ifade eden Kaçan, sanatta farklı düşüncelerin olabileceğine işaret etti. Sanatı bir zamanlar çıkardığı derginin de adı olan "Ustura"ya benzettiğini ifade eden sanatçı, o usturanın doğru ve düzgün kullanıldığında insanların ihtiyacını gördüğünü ancak toplumlara zarar vermek için de kullanılabileceğini dile getirdi.
Sosyal medyanın kutuplaştırıcı etkisine de değinen Kaçan, sosyal mecralarda sürekli kötü ve yanlış şeylerin paylaşıldığını zamanla bunların normalleşeceğinden endişe ettiğini belirtti.