ANKARA (AA) Üç garantör ülke liderinin dördüncü kez bir araya geldiği Suriye zirvesinde ortak vurgu, Suriye'nin egemenliğini, toprak bütünlüğünü koruma ve buna zarar getirecek ayrılıkçı gündemlere karşı ortak duruş sergileme yönünde oldu.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ayrıca ABD'nin Suriye'den çekilmesinin istikrar ve güvenliği güçlendirmeye hizmet edecek bir adım olacağı mesajını verdi.
Liderler, Suriye'nin kuzeydoğusunun istikrar ve güvenliği için eş güdümde mutabık kaldıklarını açıkladı.
Üç liderin ortak yazılı açıklamasında yer alan bu vurgular, zirvenin sonunda yaptıkları basın açıklamalarına da yansıdı.
Erdoğan, "Türkiye olarak güney sınırımız boyunca bir terör koridoru oluşmasına izin vermeyeceğimizi özellikle ifade etmek istiyorum." ifadesiyle, ABD'nin çekilme kararının hayata geçmesi halinde sürecin hem terör tehdidini bertaraf eden hem de Suriye'nin toprak bütünlüğünü gözeten anlayışla ele alınması gerektiğinin altını çizdi.
"Sürecin PYD/YPG ve DEAŞ'ın istismar edeceği bir güç boşluğuna mahal vermeden yürütülmesi şarttır." diyen Erdoğan, kurulacak güvenli bölgenin terör örgütlerinin serpilip büyüyeceği alan olarak tahayyül edilmemesi gerektiğini vurguladı.
Putin de Türkiye’nin güvenlik endişelerini anlayışla karşıladıklarını ifade ederek, 1998'de imzalanan Adana Mutabakatı'nın bu konuda temel olabileceğini yineledi.
Ruhani, Türkiye'nin endişelerinin haklı olduğunu dile getirerek, "İran halkı olarak terörizme kurban veren bir ülkeyiz. Türkiye'nin endişesi terörist gruplarla ilgili." ifadelerini kullandı.
İdlib'deki durum
Liderler, İdlib'deki durumu ve ateşkes ihlallerini de ele aldıklarını vurguladı.
Buna ilişkin, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdlib'in gerginliği azaltma bölgesi statüsünün korunması ve bölgedeki provokatif girişimlere karşı ortak mücadele etme kararlığımızı teyit ettik." dedi.
İdlib'de terör örgütlerine oyun sahası bırakılmaması gerektiği değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, insani krize mahal verecek herhangi bir eylemin de yapılmaması gerektiği mesajını verdi.
Erdoğan, Türkiye'nin İdlib'de üzerine düşeni yapmaya devam edeceğine dikkati çekti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İdlib'de gerginliği azaltma ve ateşkes anlaşmalarının geçici olduğuna atıfta bulunarak, "Bugün yapacağımız görüşmelerin hem ülkelerimiz hem de Suriye için olumlu sonuçlar doğuracağına eminim." ifadesini kullandı.
Ruhani de İdlib'de teröristler ve sivillerin birbirinden ayrılarak, teröristlerin en kısa sürede temizlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Anayasa Komitesi
Üçlü zirvede liderler, anayasayı yazacak komitenin bir an evvel faaliyetlerine başlamasını istedi.
Erdoğan, konuya ilişkin, Birleşmiş Milletler ile koordinasyon halinde muteber ve dengeli bir Anayasa Komitesi'nin en kısa sürede faaliyete geçmesini arzu ettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Temenni ediyorum, bir an önce bu komite oluşsun ki Suriye halkı kendi geleceğini, kendi iradesiyle teyit etme, tespit etme kararını verebilsin." değerlendirmesinde bulundu.
Putin de komiteye katılacak isimlerin listesinin neredeyse tamamlandığını ve nihai onayı beklediğini söyledi.
Astana süreci
Açıklamalarda göze çarpan bir diğer unsur da Astana sürecinin Suriye'de şiddeti azaltmaya yarayan tek inisiyatif olduğuna dair ortak anlayış oldu.
Erdoğan, Astana sürecinin BM gözetimindeki sürece alternatif olmadığını anımsatarak, amaçlarının işlemeyen bir Cenevre sürecine karşı işleyen bir Astana sürecini ortaya koymak olduğunu ifade etti.
Putin de "Astana, Suriye için kalıcı bir siyasi çözüm sürecine vesile oldu. Suriye Anayasa Komitesi'nin de kısa bir süre içinde çalışmalarına başlaması büyük önem arz ediyor." görüşünü paylaştı.
İran lideri Ruhani, üç garantörün çatışmaların azalması ve Suriye'nin istikrarının sağlanması için çabalarına devam edeceğini vurguladı.