WASHİNGTON (AA) Jennifer Rubin imzalı makalede, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı Gina Haspel’in, Kaşıkçı cinayeti kayıtları için bilgilendirmek üzere çağırıldığı Senatodaki kapalı oturuma katılımının Beyaz Saray tarafından engellenmesinin senatörler tarafından “öfke” ve “üzüntü” ile karşılandığı belirtildi.
Makalede, Trump’ın partisinden Arizona Senatörü Jeff Flake’in Haspel’in toplantıya katılmaması nedeniyle “hüsrana uğradığı”, Başkan Trump ile genelde uyumlu bir çizgi izleyen Güney Carolina Senatörü Lindsey O. Graham’ın da Haspel Senato’da ifade verene kadar “geçmesi zorunlu yasalar konusunda oy kullanmayacağı” tehdidinde bulunduğu kaydedildi.
Senato Dış ilişkiler Komitesi Başkanı Tennessee Cumhuriyetçi Senatörü Bob Corker’ın da makalede, “Kontrol dışı olan bir Veliaht Prens var; Katar’ı ablukaya alan, Lübnan Başbakanını tutuklayan, gazeteci öldüren… kesin bir kanıt olup olmadığı soruluyor, zannetmiyorum ki onun sorumlu olduğuna inanmayan bir kimse olmasın.” değerlendirmesinmde bulundu.
Haspel, görevi bırakmalıdır
CIA’in, Cemal Kaşıkçı’nın ölümünde Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın rol oynadığı sonucunda yüksek bir güveni olduğu belirtilen ve “Muhtemelen, Haspel doğruyu söylerdi” değerlendirilmesi yapılan makalede, CIA Başkanının katılımının engellenerek “altının oyulduğu” ifadesi kullanıldı.
Makalede Haspel hakkında şu değerlendirme yapıldı:
“Yönetim, (Haspel’in) doğru olmadığını bildiği bir pozisyona ilerliyor ve Kongreyi bilgilendirmesini de engelliyor. Demokratların kontrolü altındaki yeni Temsilciler Meclisi onu gelecek yıl tanık olarak çağırabilir, fakat açıkçası, sahip olduğu saygınlığı ve dürüstlüğü korumak için (Haspel) görevi bırakmalıdır.”
Makalede, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile birlikte Senatodaki oturumda ifade veren Savunma Bakanı Jim Mattis’in de Kaşıkçı cinayetinde Veliaht Prens bin Selman’ın rolü konusunda kesin bir kanıt olmadığında ısrar etmeleri nedeniyle “Mattis’in ünü bu olaydan dolayı lekelenecek” iddası yer aldı.
Yönetim acımasız vahşetlere yeşil ışık yakıyor
Oyunda topu saklamanın gerçekleri değiştirmeyeceği belirtilen makalede, şunlar kaydedildi:
“Trump, bilinmeyen nedenlerden dolayı Suudiler tarafından çok kötü kandırıldı ve üst düzey yetkilileri de ayrıntılardan o kadar yoksun ki bin Selman’ı sıkıca kucaklamak ile İran’ın yayılmasına göz yummak arasında başka tercihlerinin kalmadığını açıklıyorlar, öyle ki yönetim, korkunç bir cinayeti örtbas etmeye yardım etmek zorunda bırakılıyor, böylece dünyanın dört bir yanında işlenen acımasız vahşetlere, olumsuz sonuçlarından korkmadan, yeşil ışık yakıyorlar.”
Makalede, Trump’ın kanıtlar konusunda yalan söylediği ve senatörlerin de bunu bildiği savunularak, Başkanın gerçeklerden uzaklaşma dileğine müsaade edilmesiyle çok kötü bir emsal oluşturulduğu, bununla da Beyaz Saray’a, gelecekte yönetimin hayalini kurduğu inanılması güç hikayelere inanacakları mesajı verildiği vurgulandı.
Cumhuriyetçilerin bir kez daha şaşırtıcı bir dürüstlük ve cesaret eksikliği sergiledikleri iddia edilen makalede, “Eğer Trump bu olaydan yakayı sıyırırsa, 2020 seçim listesinde olanlar bundan kendilerini sorumlu tutmalıdır.” ifadesi kullanıldı.
Muhabir: İslam Doğru