Sultan II. Abdülhamid Han, vefatının 104. yılında Başakşehir Belediyesi’nin sevilen programı Kıraathane Sohbetleri’nde yazar Mustafa Armağan tarafından anlatıldı. “II. Abdülhamid’i Anlamak” söyleşide tarihin tekerrür ettiğini ifade eden Armağan, “Türkiye bu yürüyüşüne devam ettiği sürece Abülhamid’in izinde olacak” dedi.
Başakşehir Belediyesi kültür sanat sezonunun sevilen etkinliklerinden Kıraathane Sohbetleri’nin bu haftaki konuğu tarihçi yazar Mustafa Armağan oldu. Sultan II. Abdülhamid Han’ın 104’üncü yıl dönümünde, Türkiye’nin en büyüğü unvanına sahip Başakşehir Millet Kıraathanesi’nde düzelenen “II. Abdülhamid’i Anlamak” isimli söyleşiye, Başakşehirliler yoğun ilgi gösterdi.
“Sultan Abdülhamid’in yolundayız”
Türkiye’nin bugün Sultan Abdülhamid’i takip ettiğini vurgulayan Mustafa Armağan, “140 yıl önce birisi, bu milleti ayağa kaldırma derdine düştü. Bu milleti ayağa kaldırmaya çalışan kişi bizim için mukaddestir, mübarektir. Biz ona sahip çıkarız. Ama birileri de, bu milleti ayağa kaldırmak isteyeni asla affetmez ve asla affetmeyecekler. Onun için ‘Kızıl Sultan’ demeye devam edecekler” dedi.
“Amerika’ya, ‘sen büyük devlet değilsin’ dedi”
Sultan Abdülhamid Han’ın 33 yıl boyunca 7 düvelle mücadele ettiğini belirten Armağan, “Amerika İzmir Limanı’nı bombalayacaktı Abdülhamid zamanında. Bir konuda tazminat istendi. Sultan vermeyi kabul etmedi. Onlar da limanı bombalamakla tehdit etti. Tazminat isteyen gemiyi çağırıyor. Yemek yediriyor, nişan takıyor tazminat meselesini yumuşak bir şekilde atlatıyor. Bunun arkasından Amerikan büyükelçisini istenmeyen adam ilan ediyor. ‘Büyük bir ülkeyiz diyen’ Amerika’ya, ‘sen büyük devlet değilsin, ben büyük devletim diyor’ ve Abdülhamid Han döneminde büyükelçilik açılmıyor” diye konuştu.
“Biz bu adımları özledik”
Bugün yine benzer dönemlerin yaşandığının altını çizen Armağan, “Biz bu adımları çok özlemiştik. Türkiye, bu yürüyüşüne devam ettiği sürece Abülhamid’in izinde olacak. Biz tarihin tekerrür ettiği bir zamanda yaşıyoruz. Türkiye sınır dışı operasyonlar yaptı. Sultan Abdülhamid zamanında da İran’a doğru İngiltere’nin, Rusya’nın nüfus bölgeleri arasına girerek buraları koruma altına aldı. Tarih tekerrür ediyor” değerlendirmesinde bulundu.