KONYA (AA) ENGİN ÖZEKİNCİ Ziraat mühendisi Yılmaz Ayaslı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yerli yem tohumu için yaklaşık 6 yıl önce çalışma başlattıklarını söyledi.
Türkiye'de hayvanların meralarda otlama sürelerinin az olduğunu dile getiren Ayaslı, şöyle konuştu:
"Kaba yem son derece önemlidir. Çünkü bunu tüketmeyen hayvan hastalanır, ömrü az olur. Hasta olduğunda antibiyotik ve veterinerlik masrafları derken maliyet artar. Bizim geliştirdiğimiz yem tohumu tamamen yerli ve dört karışımdan oluşuyor. Dünyada örneği yok. Çünkü diğer tohumlara göre bin metrekarede iki kat daha fazla verim sağlıyor. Maliyeti de çok düşük. Ayrıca diğer tohumlara göre protein, vitamin ve mineral bakımından çok daha zengin."
Bu tohumlardan elde edilen yemleri tüketen hayvanların, merada otlamış gibi ihtiyaç duyduğu gerekli protein, vitamin ve mineralleri rahatlıkla alabildiğini aktaran Ayaslı, "Hayvan ihtiyaç duyduğu tüm besinleri bu yemden sağlayabiliyor. Ekstra bir yem bitkisi vermeye gerek kalmıyor." dedi.
Tohumun tescili yapıldı
Ayaslı, geliştirdikleri tohumun tescil edildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diğer yem tohumlarını tek olarak ektiğiniz zaman verim düşüklüğünün yanı sıra hasadı da zor oluyor. Yatma ve küflenme söz konusu olabiliyor. Ancak bizim geliştirdiğimiz tohum iki metreye kadar uzuyor ve herhangi bir yatma da yapmadığı için hasatı kolay oluyor. İçinde yüzde 70 baklagiller, yüzde 30 buğdaygiller var. Tohumda dünyanın ve Türkiye'nin en boylu buğdayı olan yunus buğdayını, kışlık yulafı, yem bezelyesi ve Macar fiğini kullandık. Ürünlerin tamamı sertifikalı."
Uygun ortamda bu tohumları karıştırdıklarını ve denemelerde metrekarede en yüksek verimi aldıklarını anlatan Ayaslı, "Diğer tohumlarda dekardan 600 kilogram kuru ot alınırken, bizim tohumdan bin 200, hatta bin 500 kilograma kadar verim alınabiliyor. Yine diğer tohumlardan dekarda 2 ton silaj alınırken, bu tohumdan 4 ton silaj alınıyor. Dünyada bu şekilde verim alınabilen başka bir tohum yok" diye konuştu.
Ayaslı, bu tohumların, hem maliyetleri düşüreceğini hem de hayvancılıkta adeta bir çığır açacağını vurgulayarak, "Çünkü elde edilen yemleri tüketen hayvanların daha çok et ve süt verdiğini tespit ettik. Böylece daha ucuza et ve süt tüketeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Ciddi anlamda talep oldu"
Ayaslı, ilk etapta 100 ton tohumun Türkiye'nin dört bir yanında ekiminin gerçekleştiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Çiftçinin teveccühü nasıl olacak diye başta çok endişeliydik. Ancak geri dönüşler çok güzel oldu. Çiftçiler memnun kalınca ciddi anlamda talep oldu. Sonrasında piyasaya 600 ton daha verdik. Bir o kadar daha olsa onu bile vereceğiz ama tohumları elde etmenin de bir maliyeti olduğu için talebi, gücümüz nisbetinde karşılayabiliyoruz. Yine kişi bu yem tohumunu toprağın boş olduğu bir vakit tarlasına ekiyor. Bunun şöyle bir avantajı var; kişi mahsulünü ekeceğinde bu yem tohumunun hasadından kalan kısımları sanki tarlanın dekarına 15 kilogram gübre dökülmüş gibi faydalı bir etki oluşturuyor. Bu da kişinin sonrasında ektiği mahsulünün daha kaliteli olmasını sağlıyor."